İnşikâk sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 25 âyettir. İsmini birinci âyette geçen اِنْشَقَّتْ (inşekkat) kelimesinin masdarından alır. اَلإنْشِقَاقُ (inşikāk), “yarılıp parçalanmak” demektir. İçinde secde âyeti bulunan sûrelerden biridir. Mushaf tertîbine göre 84, iniş sırasına göre ise 83. sûredir.
Kıyâmetin kopuşu esnâsında gökte ve yerde meydana gelecek korkunç hâdiseler, mahşer, amel defterlerinin dağıtılması, hesap, iyilere verilecek mükâfat ve kötüleri bekleyen ceza konuları kısa fakat son derece tesirli bir üslupla arz edilir.
Mushaftaki sıralamada seksen dördüncü, iniş sırasına göre seksen üçüncü sûredir. İnfitâr sûresinden sonra, Rûm sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
Kıyâmet öylesine dehşetli ve korkunç bir gündür ki, o koptuğunda göklerde ve yerde büyük hâdiseler olur. O günün heybetinden gök yarılıp parçalanır. Rabbi ne buyurursa onu dinler ve tam bir inkıyatla O’na boyun eğer. Yeryüzünde de müthiş değişiklikler olur. Üzerindeki dağlar toz duman haline getirilip yok edilerek yeryüzü, derinin gerilip düzeltildiği gibi dümdüz hale getirilir. (bk. Tâhâ 20/105-107) Yerin içindekiler dışarı atılır. Ölüler, madenler, hazineler ne varsa hepsi boşaltılır. Gök gibi yer de Rabbinin emrine kulak verir, dinler ve boyun eğer. Zaten, yarattığı mahluklar olarak onlara yakışan da budur. İşte böylece kıyamet kopmuş, ebedi âhiret günü başlamış olur. O gün insan dünyada ne yapıp ettiğini öğrenir, hesaba çekilir ve hak ettiği karşılığı görür. Bu sebeple şimdi hitap insana çevrilmekte, Rabbine doğru devam eden yolculuğuna dikkat çekilerek, o karşılaşacağı âkıbeti hususunda uyarılmaktadır:
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...