# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَخْرَجَتِ الْاَرْضُ اَثْقَالَهَاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve aḣraceti-l-ardu eśkâlehâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yer bütün ağırlıklarını; ölülerini, hazinelerini fırlatıp dışarı çıkardığı, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5. Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3. Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 1,2,3. Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman, |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve Arz ağırlıklarını çıkardığı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | yer, (bütün) ağırlıklarını (dışarıya fırlatıb) çıkardığı, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 1,2,3. Yer, (o şiddetli) zilzâl'iyle (sarsıntısıyla) sarsıldığı; yeryüzü, ağırlıklarını(dışarıya) çıkardığı ve insan: “Buna ne oluyor?” dediği zaman! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Arz, içindekileri dışarıya çıkarıb attığı; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve yer ağırlıklarını dışarıya çıkarır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve bütün ağırlıklarını dışarı çıkardığında, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And the earth throws up her burdens (from within), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Zilzâl Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...