# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَا تَعْتَذِرُوا الْيَوْمَۜ اِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Yâ eyyuhâ-lleżîne keferû lâ ta’teżirû-lyevm(e)(s) innemâ tuczevne mâ kuntum ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey inkâr edenler! Bu gün boşuna mazeret ileri sürmeye kalkmayın! Çünkü siz dünyada ne yaptıysanız ancak onun cezasını çekeceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin! Siz ancak işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz, (denilir). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Ey inkar edenler! Bugün özür beyan etmeyin, ancak işlediklerinizin karşılığını görmektesiniz" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ey inkâr edenler! Bu gün özür dilemeyin! Siz ancak yapmakta olduklarınızın karşılığını görüyorsunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (İnkâr edenlere): "Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin. Siz ancak işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz." (denilir.) |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ey o küfredenler! O gün özür dilemeğe kalkmayın çünkü hep yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Cehenneme giderlerken onlara:) «Ey kâfirler, bu gün (bîhûde) özür dilemeyin. Siz ancak yapmakda olduğunuzun cezasını çekeceksiniz» (denilir). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ey inkâr edenler! Bu gün (artık) özür dilemeyin! (Siz) ancak yapmakta olduklarınızın cezâsını çekiyorsunuz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Kâfirler ateşi gördükleri zaman, kendilerine şöyle denilir): “- Ey kâfirler! Bugün (nafile) özür dilemeyin; siz, ancak yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey kâfir olmuş olanlar! Bugünkü gün itizarda bulunmayın; siz ancak yapmış olduğunuz şeylerin cezasıyla cezalandırılırsınız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ey inkâr edenler, bugün özür beyan etmeyin; ne yaptıysanız onun cezasını çekeceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (They will say), "O ye Unbelievers! Make no excuses this Day! Ye are being but requited for all that ye did!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tahrim Sûresi 7. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...