Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | En'âm / 52 | Sabah ve akşam sadece Rablerinin rızâsını dileyerek O’na dua ve ibâdet edenleri sakın yanından kovma! Çünkü ne sen onların hesabından sorumlusun, ne de onlar senin hesabından. Şu halde onları kovma ki, zâlimlerden olmayasın! |
|
Ömer Çelik | En'âm / 53 | “Allah aramızdan bula bula bunları mı lutfuna lâyık gördü?” demeleri için, onların bir kısmını diğer bir kısmıyla işte böyle imtihan ettik. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil midir? |
|
Ömer Çelik | En'âm / 54 | Âyetlerimize inananlar sana geldikleri zaman onlara şöyle de: “Size selâm olsun! Rabbiniz kullarına rahmetiyle muâmele etmeyi kendine düstûr edinmiştir. Buna göre artık içinizden kim câhillikle bir kötülük işler, sonra da tevbe eder ve hâlini düzeltirse, şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” |
|
Ömer Çelik | En'âm / 55 | İşte biz, günahkâr kâfirlerin gittiği yolun doğru yoldan kesin çizgilerle ayrılıp iyice belirginleşmesi için âyetleri böyle açıklıyoruz. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 56 | Rasûlüm, onlara şunu söyle: “Allah’ı bırakıp da taptığınız şeylere kulluk etmem bana kesinlikle yasaklanmıştır.” De ki: “Ben sizin çarpık isteklerinize, asılsız görüşlerinize asla uyacak değilim. Eğer uyarsam o zaman sapıklığa düşer, doğru yolda gidenlerden olamam!” |
|
Ömer Çelik | En'âm / 57 | De ki: “Hiç şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanmaktayım, fakat siz onu yalanladınız. Bir an önce gelmesini istediğiniz o azap benim elimde değildir. Hüküm ancak Allah’a aittir. O, gerçek ne ise hep onu buyurur. Her konuda dâimâ en iyi hükmü veren, doğru ile eğriyi ayıran yalnız O’dur.” |
|
Ömer Çelik | En'âm / 58 | De ki: “Eğer bir an önce gelmesini istediğiniz o azap benim elimde olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş elbette çoktan bitirilmiş olurdu. Allah, zâlimleri pek iyi bilir.” |
|
Ömer Çelik | En'âm / 59 | Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; başkası onları bilemez. Karada ve denizde ne varsa hepsini O bilir. O’nun bilgisi dışında dalından bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içindeki bir tek dâneyi, yaş ve kuru ne varsa her şeyi bilir. Bütün bunlar, gerçeği tüm netliği ile gösteren apaçık bir kitapta yer almaktadır. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 60 | O Allah, sizi geceleyin ölü gibi uyutuyor, gündüzleyin ne yaptığınızı biliyor, sonra sizi belirlenmiş ecelin tamamlanması için sabah vaktinde uyandırarak yeniden diriltiyor. En sonunda dönüşünüz O’na olacak, o da size yaptıklarınızı bir bir haber verecektir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 61 | O, kullarının üzerinde her istediğini yapma kudret ve kuvvetine sahiptir. Ayrıca üzerinize, yaptıklarınızı kaydeden ve sizi koruyan melekler gönderir. Nihâyet birinize ölüm gelip çattığında elçilerimiz onun canını alırlar; vazîfelerini yerine getirirken de en küçük bir kusur ve ihmalde bulunmazlar. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 62 | Sonra alınan o canlar gerçek sahipleri olan Allah’ın huzuruna getirilirler. İyi bilin ki, bütün hüküm ve tasarruf yetkisi yalnız O’na aittir ve O hiç geciktirmeden, en çabuk bir şekilde hesap görendir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 63 | Onlara şöyle de: “Karanın ve denizin karanlıklarına, tehlikelerine maruz kaldığınızda sizi bundan kim kurtarır? Ki böyle anlarda tüm samimiyetinizle boyun bükerek, bazan O’na ağlaya sızlaya yakarır, bazan içten içe dua eder ve: «Eğer Allah bizi bu sıkıntıdan kurtarırsa, söz veriyoruz, kesinlikle şükredenlerden olacağız!» diye yalvarırsınız. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 64 | De ki: “Sizi bu tehlikelerden ve her türlü sıkıntıdan sadece Allah kurtarıyor; fakat kurtardıktan sonra siz yine O’na ortak koşuyorsunuz.” |
|
Ömer Çelik | En'âm / 65 | Şöyle de: “O, üstünüzden veya ayaklarınızın altından size azap göndermeye, yahut sizi fırkalar hâlinde birbirinize düşürüp kiminize kiminin hıncını tattırmaya elbette kadirdir.” Bak, onlar iyice anlasınlar diye âyetleri nasıl inceden inceye, döndüre döndüre açıklıyoruz? |
|
Ömer Çelik | En'âm / 66 | Fakat senin kavmin, gerçeğin ta kendisi olduğu halde Kur’an’ı yalanladı. Sen de onlara: “Ben sizin yaptıklarınızdan ve doğru yolu bulmanızdan sorumlu bir yetkili değilim!” de! |
|
Kur’an-ı Kerim’i okurken nerede durulup nerede geçilmesi gerektiğini bize gösteren duraklar mevcuttur. Bunlara “vakıf” denir. Vakıf; Kur’ân-ı Kerim ok ...
Hac suresinin 55. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 55. Ayet Arapça: ِ وَلَا يَزَالُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ ال ...
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...