Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Secde / 12 | Âhireti inkâr eden o suçluları, Rablerinin huzurunda utançtan başlarını eğmiş halde bir görsen! Şöyle yalvaracaklar: “Rabbimiz! Gördük, işittik! Bizi dünyaya geri gönder de sâlih ameller işleyelim. Çünkü artık biz gerçeği kesin olarak anlamış bulunuyoruz!” |
|
Ömer Çelik | Ahzâb / 21 | AllAh Rasûlü’nde sizin için; AllAh’a ve âhirete kavuşmayı uman ve AllAh’ı çok çok zikreden kimseler için her bakımdan uyulması gereken mükemmel bir örnek vardır. |
|
Ömer Çelik | Ahzâb / 29 | “Yok eğer AllAh’ı, Rasûlü’nü ve âhiret yurdunu istiyorsanız, hiç şüphe yok ki AllAh, sizden güzel güzel işler yapanlara büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” |
|
Ömer Çelik | Ahzâb / 57 | AllAh’ı ve Rasûlü’nü incitenleri AllAh dünyada da âhirette de rAhmetinden uzaklaştırmış ve onlara pek alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. |
|
Ömer Çelik | Sebe' / 1 | Bütün övgüler, göklerde ve yerde bulunan her şeyin gerçek sAhibi olan AllAh’a mAhsustur. Âhirette de övgülerin tamamı yine O’na aittir. O, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır, her şeyden hakkıyla haberdârdır. |
|
Ömer Çelik | Sebe' / 8 | “Bu adam, AllAh adına yalan mı uyduruyor, yoksa onda bir delilik mi var?” Hayır! Böyle bir şey yok! Fakat âhirete inanmayanlar azapta ve derin bir aldanış içindeler. |
|
Ömer Çelik | Sebe' / 21 | Oysa İblîs’in onlar üzerinde bir şeyi yapmaya zorlayıcı hiçbir gücü yoktur. Ancak biz, âhirete inananlarla ondan şüphe edenleri birbirinden ayırıp ortaya çıkaralım diye ona bu fırsatı verdik. Rabbin her şeyi hakkıyla gözetlemekte ve kayda almaktadır. |
|
Ömer Çelik | Sebe' / 34 | Biz hangi memlekete bir uyarıcı gönderdiysek, oranın hiçbir Ahlâkî kaygı taşımadan nimetler içinde şımarıp dünyevî zevkler peşinde koşan ileri gelenleri mutlaka peygamberlere: “Bakın, size indirildiğini söylediğiniz o ilâhî buyrukları ret ve inkâr ediyoruz” diye karşı çıkmışlardır. |
|
Ömer Çelik | Sebe' / 52 | İş işten geçtikten sonra: “Kur’an’a ve Peygamber’e inandık!” diyecekler. Ama, bu kadar uzak bir mevkiden, tâ âhiretten dünyaya uzanarak, imana ve kurtuluşa ermek nasıl mümkün olacak? |
|
Ömer Çelik | Sebe' / 53 | Oysa dAha önce inanmaları gereken zamanda onu inkâr etmişlerdi; o zaman tamâmen gayb âlemine âit olan âhiret hakkında uzaktan uzağa atıp tutuyorlardı. |
|
Ömer Çelik | Yâsin / 45 | Onlara: “Sizi önünüzden ve arkanızdan kuşatan günAhlar ve onların hem dünya hem âhiret açısından açacağı kötü sonuçlar karşısında güzel bir takvâ hayatı ile AllAh’ın koruması altına girin ki dünyada faziletli bir hayat sürme, âhirette de ebedî saâdete ulaşma adına merhamete lâyık olasınız” dendiği zaman aldırış etmezler. |
|
Ömer Çelik | Sâffât / 53 | “«Biz ölüp de toprak ve çürümüş kemik yığınına dönüştükten sonra, yani biz o halde iken mi diriltilip hesaba çekileceğiz?» diyerek âhireti inkâr ederdi.” |
|
Ömer Çelik | Sâd / 6 | İçlerinden önde gelenler derhal harekete geçip: “Ey Ahali!” dediler, “Haydi yürüyün, gösteri yapın! İlâhlarınıza bağlılıkta direnin! Sizden istenen de, yapılması gereken de budur!” |
|
Ömer Çelik | Sâd / 46 | Biz onları, özellikle âhiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık. |
|
Ömer Çelik | Zümer / 9 | Şimdi düşünün, bu cehennemlik kimse mi dAha iyidir; yoksa gece saatlerinde secde ederek ve ayakta durarak ibâdet eden, âhiret azabından sakınan ve Rabbinin rAhmetini uman tertemiz bir mü’min mi? De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak gerçek akıl ve idrâk sAhipleri düşünüp ders çıkarırlar.” |
|
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...