Hucurât Sûresi 4-5. Ayet Tefsiri


4-5 / 18


Hucurât Sûresi Hakkında

Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu kelime, Resûlullah (s.a.s.)’in Mescid-i Nebevî’nin etrafında ev olarak kullandığı odalara işaret eder. Resmî tertîbe göre 49, nüzûl sırasına göre 105. sûredir

Hucurât Sûresi Konusu

Sûrede üç mühim konu işlenir. Birincisi mü’minlerin Allah ve Rasûlü’ne karşı olan vazifeleridir. Mü’minler Allah’ın ve Rasûlü’nün buyruklarına inanıp tam teslim olacaklar, hiçbir hususta onların önüne geçmeyeceklerdir. Huzurunda konuşmanın ve ses tonunu ayarlamanın ölçüsüne varıncaya kadar Allah’ın Peygamberi’ne karşı son derece tâzim, hürmet ve bağlılıklarını devam ettireceklerdir. İkincisi mü’minlerin kendi aralarındaki beşeri münâsebetlerdir. Hülasa olarak mü’minler arası kavgayı körükleyecek fitnelere karşı uyanık olmanın, sulh ve sükûneti temin etmenin, İslâm kardeşliğinin hukukunu yerine getirmeye çalışmanın ve bu kardeşliğe halel getirecek alay, kınama, sû-i zan, tecessüs ve gıybet gibi kötü ahlâktan uzak durmanın lüzûmu bildirilir. Üçüncüsü mü’minlerin diğer insanlarla münâsebetleridir. Onları insan olarak sevecek, tanışmaya öncelik verecek, onların da doğru yolu bulmaları için mallarıyla ve canlarıyla cihad edeceklerdir. Ulaştıkları her insana, en büyük nimetin İslâm’la şereflenmek olduğunu, bunun hiçbir dünyevî nimetle mukayese edilmeyeceğini öğreteceklerdir.

Hucurât Sûresi Nuzül Sebebi

Hucurât sûresi, Tahrîm sûresinden önce ve Mücâdele’den sonra Medine’de, hicretin 9. yılında nâzil olmuştur. Sûrelerin ve âyetlerin gelmesi için mutlaka özel bir sebebin bulunması gerekmemekle beraber bir olay, soru ve beklenti üzerine gelmiş birçok âyet ve sûrenin de bulunduğunu biliyoruz. Bu sûrenin ilk âyetinin, sözde veya davranışta Hz. Peygamber’in önüne geçerek veya onun sözünü keserek edebe aykırı davrananları uyarmak için geldiği nakledilmiştir (Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, IV, 1712).

اِنَّ الَّذ۪ينَ يُنَادُونَكَ مِنْ وَرَٓاءِ الْحُجُرَاتِ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ ﴿٤﴾
وَلَوْ اَنَّهُمْ صَبَرُوا حَتّٰى تَخْرُجَ اِلَيْهِمْ لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٥﴾
Karşılaştır 4: Rasûlüm! Seni evinin odalarının dışından yüksek sesle çağıranlara gelince, onların çoğu aklı ermez düşüncesiz kimselerdir.
Karşılaştır 5: Böyle yapacaklarına, sen yanlarına çıkıncaya kadar bekleselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Bununla beraber Allah günahları çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.

TEFSİR:

Resûlullah (s.a.s.)’in yanında terbiye görmüş, sohbetlerine katılmış, İslâm’ın nezaket kaidelerini hazmetmiş olan sahâbe-i kirâm, Efendimiz (s.a.s.)’e karşı nasıl davranacaklarını çok iyi biliyor; ona nasıl hitap edeceklerinin ve kendisiyle ne zaman ve ne şekilde konuşacaklarının ayarlamasını çok iyi yapıyorlardı. Efendimiz (s.a.s.)’in günlük hayatından haberdar oldukları için onu uygun olmayan vakitlerde asla rahatsız etmiyorlardı. Fakat bir de bedeviler ve bedevi ruhlu bir kısım kimseler vardı ki, bunlar bu edep ve nezaket kaidelerini ne biliyor, ne de tatbik edebiliyorlardı. Zaman zaman Peygamberimiz (s.av)’i rahatsız edecek münasebetsizlikler yapabiliyorlardı. Âyet-i kerîmeler, bu tür davranışların uygun olmadığına dikkat çekmektedir.

Buraya kadar, mü’minlerin Allah’a ve Rasûlü’ne iman, itaat ve teslimiyet hususunda göstermeleri gereken edep kaideleri hatırlatıldı. Şimdi ise mü’minlerin kendi aralarındaki münâsebetleri düzenlemek üzere buyruluyor ki:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-45-ayeti-ne-anlatiyor-198300-m.jpg
Kehf Suresinin 45. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-29-ayeti-ne-anlatiyor-198275-m.jpg
Kehf Suresinin 29. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-23-24-ayetleri-ne-anlatiyor-198254-m.jpg
Kehf Suresinin 23-24. Ayetleri Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/02/kehf-suresinin-17-ayeti-ne-anlatiyor-198231-m.jpg
Kehf Suresinin 17. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/kehf-suresinin-7-ayeti-ne-anlatiyor-198208-m.jpg
Kehf Suresinin 7. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/01/isra-suresinin-107-ayeti-ne-anlatiyor-198195-m.jpg
İsra Suresinin 107. Ayeti Ne Anlatıyor?

İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...