# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | هُوَ اللّٰهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰىۜ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ | |
Türkçe Okunuşu * | Huva(A)llâhu-lḣâliku-lbâri-u-lmusavvir(u)(s) lehu-l-esmâu-lhusnâ(c) yusebbihu lehu mâ fî-ssemâvâti vel-ard(i)(s) vehuve-l’azîzu-lhakîm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O Allah Hâlık’tır, Bârî’dir, Mûsâvvir’dir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nu tesbih eder. O, Azîz’dir, Hakîm’dir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, yaratan, var eden, şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O, vareden, güzel yaratan, yarattıklarına şekil veren, en güzel adlar kendisinin olan Allah'tır. Göklerde ve yerde olanlar O'nu tesbih ederler. O güçlüdür, Hakim'dir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O öyle Allahki halık, barî, müsavvir o, en güzel isimler (Esmai hüsnâ) onun, bütün Göklerdeki ve yerdeki ona tesbih eder, o öyle azîz öyle hakîmdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, öyle Allahdır ki vücûde getireceği her şey'i hikmeti muktezaasınca takdîr edendir. Onları var edendir. Varlıklara suuret verendir. En güzel isimler Onun. Göklerde ve yerde ne varsa (hepsi) Onu tesbîh (ve tenzîh) eder. O, gaalib-i mutlakdır. Yegâne hukûm ve hikmet saahibidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O, Hâlık (herşeyi yaratan), Bâri' (yoktan var eden), Müsavvir (her mahlûka sûret veren) Allah'dır. Esmâü'l-Hüsnâ (en güzel isimler) O'nundur. Göklerde ve yerde ne varsa, O'nu tesbîh eder. Çünki O, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O, öyle Allah ki, Hâlık'dır= her şeyi yaratıb takdir edendir, Bârî'dir= yoktan var edendir, Musavvir'dir= bütün varlıklara şekil verendir. Esmaü'l-Hüsna (en güzel isimler) O'nun... Bütün göklerde ve yerde olanlar, hep O'nu tesbhih eder. O, Azîz'dir= her şeye gâlib ve her kemale sahibdir, Hakîm'dir= hikmet sahibidir... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O yaratıcı, vücuda çıkarıcı, eşyaya sûret verici olan Allah Teâlâ'dır. O'nun için pek güzel isimler vardır. O'nun için göklerde ve yerde ne varsa tesbih eder ve azîz, hakîm olan O'dur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O Allah ki, Hâlıktır; herşeyi O yaratır. Bâri'dir; yarattıklarını, herbirine ve her haline lâyık şekilde yaratır. Musavvirdir; yarattıklarına dilediği gibi şekiller verir. En güzel isimler Onundur. Göklerde ve yerde ne varsa Onu tesbih eder. Onun kudreti herşeye galip, hikmeti herşeyi kuşatmıştır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He is Allah, the Creator, the Evolver, the Bestower of Forms (or Colours). To Him belong the Most Beautiful Names: whatever is in the heavens and on earth, doth declare His Praises and Glory: and He is the Exalted in Might, the Wise. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Haşr Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...