# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا يَسْتَو۪ٓي اَصْحَابُ النَّارِ وَاَصْحَابُ الْجَنَّةِۜ اَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَٓائِزُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ yestevî ashâbu-nnâri ve ashâbu-lcenne(ti)(c) ashâbu-lcenneti humu-lfâ-izûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Cehennemliklerle cennetlikler elbette bir olamaz. Cennetlikler, işte onlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, isteklerine erişenlerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Cehennemliklerle cennetlikler bir değildir. Kurtuluşa ermiş kimseler cennetliklerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Cehennem ehli ile cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli kurtularak isteklerine erişenlerdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Eshabı Nar ile eshabı Cennet müsavi olmaz, eshabı Cennettir ki hep murada irmişlerdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ateş (cehennem) yârânı ile cennet yârânı bir olmaz. Cennet yârânı, (ancak) onlar muradlarına erenlerdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Cehennem ehli, Cennet ehli ile bir olmaz! Cennet ehli, gerçekten kurtuluşa eren kimselerdir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Cehennemlik olanlarla cennetlikler bir olmaz. Cennet ehli olanlar, kurtulanlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ateş ashâbı ile cennet ashâbı müsavî olamaz. Ashâb-ı cennet ki onlar, muratlarına ermiş olanlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ateş ehli, Cennet ehliyle bir olmaz. Cennet ehli, muradına ermiş olanlardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Not equal are the Companions of the Fire and the Companions of the Garden: it is the Companions of the Garden, that will achieve Felicity. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Haşr Sûresi 20. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...