# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَوْ اَنْزَلْنَا هٰذَا الْقُرْاٰنَ عَلٰى جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خَاشِعًا مُتَصَدِّعًا مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِۜ وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Lev enzelnâ hâżâ-lkur-âne ‘alâ cebelin leraeytehu ḣâşi’an mutesaddi’an min ḣaşyeti(A)llâh(i)(c) ve tilke-l-emśâlu nadribuhâ linnâsi le’allehum yetefekkerûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağın tepesine indirseydik, sen onu Allah korkusundan başını eğip paramparça olduğunu görürdün. Biz bu misâlleri insanlara veriyoruz ki, etraflıca düşünüp gerekli dersi alsınlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Eğer Biz Kuran'ı bir dağa indirmiş olsaydık, sen, onun, Allah korkusuyla başeğerek parça parça olduğunu görürdün. Bu misalleri, insanlar düşünsünler diye veriyoruz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eğer biz, bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, Allah'ın korkusundan onu baş eğmiş, parça, parça olmuş görürdün. Bu misalleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz bu Kur'anı bir dağın üzerine indirseydik her halde Sen onu Allah korkusundan başını eğmiş çatlamış görürdün, o temsiller yokmu işte biz onları insanlar için yapıyoruz gerek ki tefekkür ederler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer biz bu Kur'ânı bir dağ başına indirseydik muhakkak ki onu Allah korkusundan baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. Bu misâller (yok mu?) işte biz onları, insanlar düşünsünler diye, irâdediyoruz. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Eğer (biz) bu Kur'ân'ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, doğrusu (sen) onu Allah korkusundan boyun eğmiş, param parça olmuş görürdün! (Biz) bu misâlleri insanlara, olur ki düşünürler diye getiriyoruz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirseydik, muhakkak o dağı, Allah korkusundan baş eğmiş, parçalanmış görürdün. Bu temsiller yok mu, işte biz onları insanlar için yapıyoruz; olur ki düşünürler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer bu Kur'an'ı bir dağ üzerine indirmiş olsa idik elbette onu Allah'ın korkusundan baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün ve Biz o misalleri insanlar için irad ediyoruz, tâ ki düşünüversinler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz bu Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, sen onu Allah korkusundan baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri Biz insanlara tefekkür etsinler diye veriyoruz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Had We sent down this Qur´an on a mountain, verily, thou wouldst have seen it humble itself and cleave asunder for fear of Allah. Such are the similitudes which We propound to men, that they may reflect. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Haşr Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ فِي اخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللّٰهُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَّقُونَ ...
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَز۪يزٌۘ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَر۪يصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِن۪ينَ رَؤُ۫فٌ رَ ...
"O, suyu acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir." (Rahmân Sûresi 19) "Fakat aralarında bir engel vardır; onu aşıp da birbi ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten ...
Ahkâf sûresinin 15. ayetinde şöyle buyrulur: Ahkâf Suresi 15. Ayet Arapça وَوَصَّيْنَا الْاِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ اِحْسَانًاۜ حَمَلَتْهُ اُمُّهُ كُ ...