# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ | |
Türkçe Okunuşu * | ‘Âlimu-lġaybi ve-şşehâdeti-l’azîzu-lhakîm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O, duyuların ötesinde bulunan şeyleri de, duyuların algı sahasına giren şeyleri de bilendir. Yine O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Görülmeyeni ve görüleni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Görüleni görülmeyeni bilendir, güçlüdür. Hakim'dir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Gaybe de şehadete de âlim, azîz, hakîmdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gizliyi de, aşikârı da bilendir. Gaalib-i mutlakdır. Tam hukûm ve hikmet saahibidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (O,) gayb ve şehâdeti (gizli olanı ve görüneni) hakkıyla bilendir, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gizliyi de, aşikârı da bilen Azîz Hakîm'dir; (her şeye galibdir, hikmet sahibidir.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Gizliye de, âşikâr olana da alîmdir, azîzdir, hakîmdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O görüneni ve görünmeyeni bilen, kudreti herşeye üstün olan, hikmeti herşeyi kuşatandır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Knower of what is open, Exalted in Might, Full of Wisdom. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Teğabün Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...