Teğabün Sûresi 11-13. Ayet Tefsiri


11-13 / 18


Teğabün Sûresi Hakkında

Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) kelimesinden alır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerinden beşincisidir. Mushaf tertîbine göre 64, iniş sırasına göre ise 107. sûredir.

Teğabün Sûresi Konusu

Allah Teâlâ’nın şânının yüceliği, kâinatın tek yaratıcısı, tek hâkimi, ilim ve kudret sahibi olduğu hatırlatılır. Resûlullah (s.a.s.)’i ve âhireti inkâr eden kâfirlere, Allah’ın ölüleri mutlaka dirilteceği, iyileri cennetle mükâfatlandıracağı, kötüleri ise cezalandıracağı bildirilir. İnsanın mal, evlat ve kadın sevgisi yüzünden Allah yolundan geri kalmaması, mümkün olduğu ölçüde Allah’a karşı gelmekten sakınıp dinî vazîfelerini yapması, özellikle malını, servetini Allah için harcamaya ehemmiyet vermesi öğütlenir.

Teğabün Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada altmış dördüncü, iniş sırasına göre yüz sekizinci sûredir. Tahrîm sûresinden sonra, Saf sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

مَٓا اَصَابَ مِنْ مُص۪يبَةٍ اِلَّا بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللّٰهِ يَهْدِ قَلْبَهُۜ وَاللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ ﴿١١﴾
وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَۚ فَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاِنَّمَا عَلٰى رَسُولِنَا الْبَلَاغُ الْمُب۪ينُ ﴿١٢﴾
اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ ﴿١٣﴾
Karşılaştır 11: Başa gelen her musîbet, ancak Allah’ın izin vermesiyledir. Kim içten ve şuurlu olarak Allah’a iman ederse, Allah onun kalbini doğruya ve gerçeği idrake açar. Allah her şeyi hakkıyla bilir.
Karşılaştır 12: Allah’a itaat edin, Peygamber’e de itaat edin. Şâyet yüz çevirecek olursanız bunun zararı sizedir. Çünkü Peygamberimiz’e düşen Allah’ın buyruklarını açıkça bildirmekten ibarettir.
Karşılaştır 13: Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur. Mü’minler de ancak Allah’a dayanıp güvensinler!

TEFSİR:

Dünya hayatında insanın başına mal, can ve başka şeylerle ilgili musîbetler gelebilmekte; maddî, mânevî, sözlü veya fiilî hoşa gitmeyecek hâdiseler olabilmektedir. Gerek mü’min gerek kâfir hiç kimse bu gibi durumlardan uzak kalamaz. Gerçek şu ki, bunların hepsi Allah’ın izni, iradesi ve takdiri ile olur. Allah’ın izni olmadıkça hiç kimsenin istemesiyle ve çalışmasıyla hiç kimseye bir musibet erişmez. Allah’ın müsaadesi olmadan bir yaprak bile yerinden kıpırdamaz. Ancak musibetlere tahammül bakımından inanmış bir gönülle inanmamış gönül arasında büyük bir fark vardır. Allah’a imanı olmayanlar, gelen musibetler karşısında sabredemez, feryat eder, ruhen ve bedenen kendilerini harap ederler. Allah’a imanı olanlara gelince, Allah onların kalbine o musibet esnasında en doğru düşünceyi ilham eder. Musibetin ancak Allah’ın dilemesiyle olacağını, kendisinin de Allah’a ait olup yine O’na döneceğini hatırlatır. Böyle olunca mü’min kul hemen: اِنَّا لِلّٰهِ وَ اِنَّا اِلَيْهِ رَاجِعُونَ (innâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn) “Bizim bütün varlığımız Allah’ındır ve biz ancak O’na dönüyoruz” (Bakara 2/156) tesellisiyle gönlünü rahatlatır. İşi Allah’a havale eder ve O’na dayanıp güvenir. Bu musibetlerle imtihan edildiğini anlayarak sabreder. Belâların rüzgârına kapılıp Allah ve Rasûlü’ne itaati terk etmez. Bilakis, darlıkta ve zorlukta, genişlikte ve ferahlıkta tüm gücüyle Allah ve Rasûlü’ne itaat etmeye çalışır. Çünkü en büyük musibet, Allah ve Rasûlü’ne itaati terk etmektir. Bir insan için bundan daha büyük bir felâket düşünülemez.

O halde:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/tevbe-suresinin-111-ayeti-ne-anlatiyor-196549-m.jpg
Tevbe Suresinin 111. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَۜ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يل ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/gunahtan-sakinma-ile-ilgili-ayetler-196537-m.jpg
Günahtan Sakınma ile İlgili Ayetler

“Siz bu iftira etme işinin önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki o, Allah katında çok büyük bir suçtur.” (Nûr sûresi (24), 15) İslâm tarihini ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/hz-muhammed-sav-ile-ilgili-ayetler-196509-m.jpg
Hz. Muhammed (s.a.v.) ile İlgili Ayetler

Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/korku-namazi-ile-ilgili-ayetler-196495-m.jpg
Korku Namazı ile İlgili Ayetler

Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/tevbe-suresinin-94-ayeti-ne-anlatiyor-196492-m.jpg
Tevbe Suresinin 94. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/09/hatim-duasi-arapca-turkce-okunusu-196474-m.jpg
Hatim Duası Arapça Türkçe Okunuşu

Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...