Teğabün Sûresi 16. Ayet Tefsiri


16 / 18


Teğabün Sûresi Hakkında

Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) kelimesinden alır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerinden beşincisidir. Mushaf tertîbine göre 64, iniş sırasına göre ise 107. sûredir.

Teğabün Sûresi Konusu

Allah Teâlâ’nın şânının yüceliği, kâinatın tek yaratıcısı, tek hâkimi, ilim ve kudret sahibi olduğu hatırlatılır. Resûlullah (s.a.s.)’i ve âhireti inkâr eden kâfirlere, Allah’ın ölüleri mutlaka dirilteceği, iyileri cennetle mükâfatlandıracağı, kötüleri ise cezalandıracağı bildirilir. İnsanın mal, evlat ve kadın sevgisi yüzünden Allah yolundan geri kalmaması, mümkün olduğu ölçüde Allah’a karşı gelmekten sakınıp dinî vazîfelerini yapması, özellikle malını, servetini Allah için harcamaya ehemmiyet vermesi öğütlenir.

Teğabün Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada altmış dördüncü, iniş sırasına göre yüz sekizinci sûredir. Tahrîm sûresinden sonra, Saf sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

فَاتَّقُوا اللّٰهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وَاَط۪يعُوا وَاَنْفِقُوا خَيْرًا لِاَنْفُسِكُمْۜ وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِه۪ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿١٦﴾
Karşılaştır 16: O halde gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının, emirlerini dinleyip itaat edin ve kendi iyiliğinize olmak üzere mallarınızı Allah yolunda harcayın. Kim nefsinin hırs ve cimriliğinden korunabilirse, işte gerçekten kurtuluşa erecek olanlar onlardır.

TEFSİR:

Allah’tan korkmak ve O’na karşı gelmekten sakınmak hususunda, birlikte değerlendirilmesi gereken üç âyet-i kerîme vardır. Bunlardan ilkinde: “Ey iman edenler! Kudret ve yüceliğine yaraşır bir biçimde Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece korkun” (Âl-i İmran 3/102) buyrulur. İkincisinde: “Allah, kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz” (Bakara 2/286) buyrulur. Birinci âyetin mümin için takvâ konusunda ulaşmayı ideal edineceği bir ölçü verdiği anlaşılır. İkinci âyette, ilke olarak, herkesin gücü nispetinde mesul olacağı bildirilir. Bu âyette ise, “gücünüz yettiği kadar Allah’a karşı gelmekten sakının” (Teğâbün 64/16) buyrularak her mümine, tatbik açısından, elinden geldiği ve gücünün yettiği kadar Allah’ın emirlerine uyup günahlarından sakınması emredilir.

Nitekim Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurur:

“Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamadığım sürece, siz de beni kendi hâlime bırakın. Sizden önceki ümmetleri çok soru sormaları ve peygamberlerinin emir ve yasakları üzerinde tartışmaları helak etti. Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle sakının. Bir şeyi emrettiğimde de onu gücünüz yettiği ölçüde yerine getirin.” (Buhârî, İ’tisâm 2; Müslim, Fezâil 130-131)

16. âyetin “Kim nefsinin hırs ve cimriliğinden korunabilirse, işte gerçekten kurtuluşa erecek olanlar onlardır” kısmı, insanı Allah yolunda cömertlik ve fedakârlıktan engelleyen şeyin nefsin dünya menfaatine karşı duyduğu hırs ve cimriliği olduğunu belirtir. Bu hastalığın tedavisi açısından Mouradgea d’Ohsson’un İslâm toplumu hakkındaki şu tespitleri çok büyük önem arzeder:

“Milletin her tabakasında ana-baba ve akrabalar, çocuklarına örnek olup daha küçük yaşlarından itibâren onları hayır işlerine alıştırırlar. Hayır ve hasenât denilen ve insanın şahsiyetini yücelten bu faziletler sâyesinde, kişide bencillik, cimrilik ve tamahkârlık gibi menfî duygular körelir. Buna karşılık insanlara yardım hissi onların gönüllerinde yerleşir. Bu sâyede artık bu nevî hayır işleri müslümanlara hiç ağır gelmemekte ve onları bu sahada diğer milletlerden çok üstün bir seviyeye yükseltmektedir.”

Öyleyse şunu unutmayın ki:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/maddeler-halinde-kuran-i-kerimin-ozellikleri-nelerdir-192823-m.png
Maddeler Halinde Kur’ân-ı Kerîm’in Özellikleri Nelerdir?

Ebedî mûcize Kur’ân-ı Kerîm, pek çok güzel özelliğe sahiptir. Bunlardan bir kısmını şöyle ifade etmek mümkündür: Kur’ân-ı Kerîm, Rahmân olan Alla ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/buruc-suresinin-meali-192791.jpg
Burûc Suresinin Meali

Burûc sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 22 ayettir. İsmini, birinci âyette geçip “burçlar” mânasına gelen الْبُرُوجُ (burûc) kelimesinden alır. Mushaf ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/allah-katinda-tek-din-islamdir-ayeti-192794-m.jpg
“Allah Katında Tek Din İslam’dır” Ayeti

Al-i İmran suresinin 19. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Allah Katında Tek Din İslam’dır” Ayetinin Arapçası اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/al-i-imran-suresinin-19-ayeti-ne-anlatiyor-192793-m.jpg
Al-i İmran Suresinin 19. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠ Allah nezdinde hak din İslam’dır. (Âl-i İmrân, 3/19) TEK HAK DİN: İSLAM Bi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/kurani-kerimin-tarifi--kuranin-lugat-ve-terim-anlami-ile-diger-isimleri-192795-m.jpg
Kur’an'ı Kerim’in Tarifi | Kuran'ın Lugat ve Terim Anlamı İle Diğer İsimleri

Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i: “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatç ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/tarik-suresinin-meali-192774.jpg
Tarık Suresinin Meali

Tārık sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 17 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “yıldız” mânasına gelen اَلطَّارِقُ (tārık) kelimesinden alır. Mushaf ...