Tahrim Sûresi Ömer Çelik Meali


SÛRE

MEAL LiSTESi


Karşılaştır Tahrim Sûresi 1: Ey Peygamber! Allah’ın sana helâl kıldığı bir şeyi, hanımlarının hoşnutluğunu gözeterek, niçin kendine haram kılıyorsun? Oysa Allah, çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir.
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ لِمَ تُحَرِّمُ مَٓا اَحَلَّ اللّٰهُ لَكَۚ تَبْتَغ۪ي مَرْضَاتَ اَزْوَاجِكَۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿١﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 2: Allah, kefaretini ödemek şartıyla uygun olmayan yeminlerinizi bozmayı size meşrû kılmıştır. Sizin dostunuz ve yardımcınız Allah’tır. O, her şeyi hakkıyla bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.
قَدْ فَرَضَ اللّٰهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ اَيْمَانِكُمْۚ وَاللّٰهُ مَوْلٰيكُمْۚ وَهُوَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ ﴿٢﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 3: Bir vakit Peygamber hanımlarından birine sır olarak bir söz söylemiş ve bundan kimseye bahsetmemesini iyice tembihlemişti. Fakat hanımı o sözü, kumalarından birine aktarınca, Allah da durumdan Peygamberi’ni haberdar kıldı. Peygamber de o hanımına yaptığının bir kısmını anlattı, bir kısmına ise onu daha fazla üzüp utandırmamak için hiç değinmedi. Peygamber olup bitenden hanımını bu şekilde haberdar edince, hanımı: “Bunu sana kim söyledi?” diye sordu. Peygamber de: “Onu bana her şeyi hakkıyla bilen, her şeyden haberdar olan Allah bildirdi” diye cevap verdi.
وَاِذْ اَسَرَّ النَّبِيُّ اِلٰى بَعْضِ اَزْوَاجِه۪ حَد۪يثًاۚ فَلَمَّا نَبَّاَتْ بِه۪ وَاَظْهَرَهُ اللّٰهُ عَلَيْهِ عَرَّفَ بَعْضَهُ وَاَعْرَضَ عَنْ بَعْضٍۚ فَلَمَّا نَبَّاَهَا بِه۪ قَالَتْ مَنْ اَنْبَاَكَ هٰذَاۜ قَالَ نَبَّاَنِيَ الْعَل۪يمُ الْخَب۪يرُ ﴿٣﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 4: Ey Peygamber hanımları! Siz ikiniz Allah’a tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlı olacaktır; çünkü kalpleriniz haksızlığa doğru kaymış bulunuyor. Şâyet Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız, şunu bilin ki Allah onun dostu, yardımcısı ve koruyucusudur. Cebrâil ve sâlih mü’minler de. Bundan başka, melekler de onun yardımcısı ve koruyucusudur.
اِنْ تَتُوبَٓا اِلَى اللّٰهِ فَقَدْ صَغَتْ قُلُوبُكُمَاۚ وَاِنْ تَظَاهَرَا عَلَيْهِ فَاِنَّ اللّٰهَ هُوَ مَوْلٰيهُ وَجِبْر۪يلُ وَصَالِحُ الْمُؤْمِن۪ينَۚ وَالْمَلٰٓئِكَةُ بَعْدَ ذٰلِكَ ظَه۪يرٌ ﴿٤﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 5: Peygamber sizi boşayacak olursa, bakarsınız sizin yerinize Rabbi ona sizden daha hayırlı olan, Allah’a teslimiyet gösteren, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibâdete düşkün, oruç tutan dul ve bâkire başka eşler nasip eder.
عَسٰى رَبُّهُٓ اِنْ طَلَّقَكُنَّ اَنْ يُبْدِلَهُٓ اَزْوَاجًا خَيْرًا مِنْكُنَّ مُسْلِمَاتٍ مُؤْمِنَاتٍ قَانِتَاتٍ تَٓائِبَاتٍ عَابِدَاتٍ سَٓائِحَاتٍ ثَيِّبَاتٍ وَاَبْكَارًا ﴿٥﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 6: Ey iman edenler! Hem kendinizi hem de âilenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan o müthiş cehennem ateşinden koruyun! Onun başında, Allah’ın emirlerine asla karşı gelmeyen ve kendilerine verilen her emri eksiksiz yerine getiren son derece acımasız, güçlü ve sert tabiatlı melekler vardır.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْل۪يكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلٰٓئِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللّٰهَ مَٓا اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ ﴿٦﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 7: Ey inkâr edenler! Bu gün boşuna mazeret ileri sürmeye kalk­mayın! Çünkü siz dünyada ne yaptıysanız ancak onun cezasını çeke­ceksiniz.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَا تَعْتَذِرُوا الْيَوْمَۜ اِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ۟ ﴿٧﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 8: Ey iman edenler! İçten ve samimi bir tevbe ile Allah’a yöne­lin. Umulur ki Rabbiniz günahlarınızı örter ve sizi içinde ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah Peygamber’i ve onunla berabe­rindeki mü’minleri utandırmayacak, hayal kırıklığına uğratmayacaktır. Onların nurları önlerinde ve sağlarında koşturup yollarını aydınlatır. Onlar da: “Rabbimiz! Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla! Şüphesiz senin her şeye gücün yeter!” diye dua ederler.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا تُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحًاۜ عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۙ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللّٰهُ النَّبِيَّ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُۚ نُورُهُمْ يَسْعٰى بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَبِاَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَاۚ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ﴿٨﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 9: Ey Peygamber! Kâfirlerle ve münafıklarla zaman ve şartların gerektirdiği tarzda mücâhede et; onlara karşı sert davran! Onların varacağı yer cehennemdir. Varılacak ne kötü bir yerdir orası!
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ جَاهِدِ الْكُفَّارَ وَالْمُنَافِق۪ينَ وَاغْلُظْ عَلَيْهِمْۜ وَمَأْوٰيهُمْ جَهَنَّمُۜ وَبِئْسَ الْمَص۪يرُ ﴿٩﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 10: Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat onlara ihânet ettiler. Peygamber olan kocalarının Allah karşısında onlara hiçbir yardımı dokunmadı. Onlara: “Haydin, cehenneme girenlerle beraber siz de ateşe girin!” denildi.
ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا امْرَاَتَ نُوحٍ وَامْرَاَتَ لُوطٍۜ كَانَتَا تَحْتَ عَبْدَيْنِ مِنْ عِبَادِنَا صَالِحَيْنِ فَخَانَتَاهُمَا فَلَمْ يُغْنِيَا عَنْهُمَا مِنَ اللّٰهِ شَيْـًٔا وَق۪يلَ ادْخُلَا النَّارَ مَعَ الدَّاخِل۪ينَ ﴿١٠﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 11: Allah, iman edenlere de Firavun’un hanımını örnek verir. O: “Rabbim! Benim için katında, cennette bir köşk yap! Beni Firavun’dan ve yaptıklarından kurtar; beni bu zâlimler topluluğundan halâs eyle!” diye niyâz etmişti.
وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا امْرَاَتَ فِرْعَوْنَۢ اِذْ قَالَتْ رَبِّ ابْنِ ل۪ي عِنْدَكَ بَيْتًا فِي الْجَنَّةِ وَنَجِّن۪ي مِنْ فِرْعَوْنَ وَعَمَلِه۪ وَنَجِّن۪ي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَۙ ﴿١١﴾
Karşılaştır Tahrim Sûresi 12: Bir de İmrân kızı Meryem’i de örnek verir. O, iffetini çok iyi korumuş, biz de ona rûhumuzdan üflemiştik. O, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdîk etmişti. O, Allah’a bütün samimiyetiyle boyun eğen, O’nun emirlerine gönülden itaat eden­ biriydi.
وَمَرْيَمَ ابْنَتَ عِمْرٰنَ الَّت۪ٓي اَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا ف۪يهِ مِنْ رُوحِنَا وَصَدَّقَتْ بِكَلِمَاتِ رَبِّهَا وَكُتُبِه۪ وَكَانَتْ مِنَ الْقَانِت۪ينَ ﴿١٢﴾

https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/muminun-suresinin-62-ayeti-ne-anlatiyor-199526-m.jpg
Müminûn Suresinin 62. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/tegabun-suresinin-tefsiri-199514-m.jpg
Teğâbün Suresinin Tefsiri

Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/05/muminun-suresinin-53-ayeti-ne-anlatiyor-199487-m.jpg
Müminûn Suresinin 53. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2022/11/yasin-suresinin-fazileti-189631-m.jpg
Yasin Suresinin Fazileti

Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ  (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/05/muminun-suresinin-29-ayeti-ne-anlatiyor-199466-m.jpg
Müminûn Suresinin 29. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/05/muminun-suresinin-21-ayeti-ne-anlatiyor-199455-m.jpg
Müminûn Suresinin 21. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...