Münâfikûn Sûresi 11. Ayet Tefsiri


11 / 11


Münâfikûn Sûresi Hakkında

Münâfikûn sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 11 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ve münafıklar anlamına gelen اَلْمُنَافِقُونَ (Münafıkûn) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 63, nüzûl sırasına göre ise 103. sûredir.

Münâfikûn Sûresi Konusu

Sûre münafıkların iki yüzlülüklerinden, iç dünyalarından, mü’minlerin aleyhine sahip oldukları kötü düşünce ve tuzaklardan bahseder. müslümanlara, onların görünüşlerine aldanmamaları ve sinsi faaliyetlerine karşı uyanık olmaları ikazında bulunur. Münafıkların mümeyyiz vasfı olduğu gibi, dünyanın geçici nimetlerine aldanmamayı, ölüm gerçeğini dikkate alarak Allah’ın zikrinden asla gafil kalmamayı öğütler. 

Münâfikûn Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada altmış üçüncü, iniş sırasına göre yüz dördüncü sûredir. Hac sûresinden sonra, Mücâdele sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

TEFSİR:

İnsan ne yapacaksa ölüm gelip çatmadan yapmalıdır. Çünkü ölümle kazanma fırsatı sona ermekte, imtihan süresi bitmekte ve artık hesap faslı başlamaktadır. Ayrıca ecel geldiği zaman, kul istese de, bir an bile onun ertelenmesi mümkün değildir. O halde, ölüm sonrası pişman olup “keşke sadaka verip iyi kullardan olsaydım” demektense, hayatta iken ve fırsat varken sahip olduğumuz her türlü imkândan Allah yolunda infak etmek, elbette daha faydalı olacaktır. Nebiyy-i Ekrem (s.a.s.) Efendimiz bir keresinde:

“–Sadaka vermek her müslümanın vazifesidir” buyurmuştu. Ashâb-ı kirâm:

“–Sadaka verecek bir şey bulamazsa?” dediler.

“–Amelelik yapar, hem kendisine faydalı olur, hem de tasadduk eder” buyurdu.

“–Buna gücü yetmez veya iş bulamaz ise?” dediler.

“–Darda kalana, ihtiyaç sahibine yardım eder” buyurdu.

“–Buna da gücü yetmezse?” dediler.

“–İyilik yapmayı tavsiye eder” buyurdu.

“–Bunu da yapamazsa?” dediler.

“–Kötülük yapmaktan uzak durur. Bu da onun için sadakadır” buyurdu. (Buhârî, Zekât 30, Edeb 33; Müslim, Zekât 55)

Bu bakımdan Resûlullah (s.a.s.), herkesi îkaz sadedinde:

“–Ölüp de pişmanlık duymayacak hiçbir kimse yoktur” buyurmuştu.

“–O pişmanlık nedir yâ Resûlallah?” diye sorulduğunda da:

 “– Ölen, iyilik ve ihsan sahibi sâlih bir kişi ise, bu iyi hâlini daha fazla artıramamış olduğuna; şâyet kötü bir kişi ise, kötülükten vazgeçerek hâlini düzeltmediğine pişman olacaktır” cevâbını verdiler. (Tirmizî, Zühd 59/2403)

Şâir Derdli, fırsatı değerlendirmek hususunda şöyle öğüt verir:

“Yâri bil, ağyârı bil, aklın başında var iken,

Fırsatı fevt eyleme, fırsat elinde var iken.”

Şâir Bâkî de şöyle der:

“Gâfil geçirme fırsatı kim bâğı âlemin,

Gül devri gibi devleti nâ-pâyidârdır.”

“Eline geçen fırsatları gafletle geçirme, bunların kıymetini bil. Çünkü nasıl gül mevsimi çok kısa sürede gelip geçiyorsa, bu fânî dünya bağının, dünya hayatının devleti de ebedi değildir; kısa sürede gelir geçer.”

Görüldüğü üzere Münafıkûn sûresi, Al­lah Teâlâ’nın kulların bütün yaptıklarından ha­ber­dar­ olduğunu bildirerek sona ermektedir. Dolayısıyla Allah, kendisini anmaktan gafil olmayıp iyilik yollarında mallarını harcayanları bilir, mükâfatlarını verir. Buna mukâbil Allah’ı unutup dünyaya dalanların da yaptıklarını bilir, onlara da cezalarını verir. Ancak bütün bu sonuçlar ancak kâr ve zarar günü olan demek olan “tegâbün günü” belli olacaktır. Onun için bu sûreyi Tegâbün sûresi takip edecektir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Münâfikûn Sûresi Ayetler:

1 - 3 4 5 - 8 9 10 - 11

https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...