Mümtehine Sûresi 10. Ayet Tefsiri


10 / 13


Mümtehine Sûresi Hakkında

Mümtehene sûresi Medine’de inmiştir. 13 âyettir. İsmini, 10. âyette geçtiği üzere Mekke’den Medine’ye hicret eden müslüman kadınların, gerçekten inanıp inanmadıklarını anlamak maksadıyla imtihan edilmelerini isteyen فَامْتَحِنُوهُنَّ (femtehinûhünne) “onları imtihan edin!” emrinden türetilen ve “imtihan edilen kadın” mânasına gelen اَلْمُمْتَحَنَةُ (mümtehene) kelimesinden alır. Buna “imtihan eden sûre” veya “bunu emreden âyeti içinde bulunduran sûre” anlamında اَلْمُمْتَحَنَةٌ (mümtehine) de denilir. Ayrıca sûrenin اَلإمُتِحَانُ (İmtihân) ve اَلْمَوَدة (Meveddet) isimleri de vardır. Resmî sıralamada 60, iniş sırasına göre 111. sûredir.

Mümtehine Sûresi Konusu

Allah’a ve mü’minlere düşmanlığını açıkça ortaya koyan ve bunu fiiliyata dönüştüren kâfirlerle olan münasebetlerde son derece dikkatli davranılması üzerinde durulur. Onlarla dostluk kurulmaması ve müslümanların sırlarının onlara sızdırılmaması istenir. Bu husustaki en küçük bir ihmalin müslüman toplumun başına büyük belalar açacağı ihtarı yapılır. Hz. İbrâhim (a.s.)’ın, babası ve akrabaları bile olsalar, müşriklere karşı olan net tavrı müslümanlara uyulacak en güzel bir örnek olarak sunulur. Ancak müslümanlara, düşmanlığını fiiliyata dökmemiş gayr-i Müslimlerle olan münâsebetlerin daha yumuşak tutulması, gönüllerini İslâm’a ısındırmak adına onlara iyilik, ihsan ve adâletle muamele edilmesi öğütlenir. Mekke’den Medine’ye hicret eden kadınların evlilikleri ile alakalı hukuki düzenlemeler yapılır ve bunlardan alınacak bey’atin esasları belirlenir.

Mümtehine Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada altmışıncı, iniş sırasına göre doksan birinci sûredir. Ahzâb sûresinden sonra, Nisâ sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا جَٓاءَكُمُ الْمُؤْمِنَاتُ مُهَاجِرَاتٍ فَامْتَحِنُوهُنَّۜ اَللّٰهُ اَعْلَمُ بِا۪يمَانِهِنَّۚ فَاِنْ عَلِمْتُمُوهُنَّ مُؤْمِنَاتٍ فَلَا تَرْجِعُوهُنَّ اِلَى الْكُفَّارِۜ لَا هُنَّ حِلٌّ لَهُمْ وَلَا هُمْ يَحِلُّونَ لَهُنَّۜ وَاٰتُوهُمْ مَٓا اَنْفَقُواۜ وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ اَنْ تَنْكِحُوهُنَّ اِذَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اُجُورَهُنَّۜ وَلَا تُمْسِكُوا بِعِصَمِ الْكَوَافِرِ وَسْـَٔلُوا مَٓا اَنْفَقْتُمْ وَلْيَسْـَٔلُوا مَٓا اَنْفَقُواۜ ذٰلِكُمْ حُكْمُ اللّٰهِۜ يَحْكُمُ بَيْنَكُمْۜ وَاللّٰهُ عَل۪يمٌ حَك۪يمٌ ﴿١٠﴾
Karşılaştır 10: Ey iman edenler! Mü’min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman imanları hususunda onları imtihan edin. Gerçi Allah onların imanlarını herkesten daha iyi bilir. Siz de onların inanmış olduklarına kesin kanaat getirirseniz, onları müşrik kocalarına geri göndermeyin. Çünkü bundan böyle onlar kâfir kocalarına helâl olmadıkları gibi, kâfir kocaları da onlara helâl değildir. Yalnız, müşrik kocalarının bu kadınlara ödedikleri mehirleri de kendilerine iâde edin. Mehirlerini verdiğiniz takdirde mü’min olduklarını bildiğiniz bu kadınları nikâhlamanızda hiçbir sakınca yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın. Onlara ödediğiniz mehri, varacakları kâfir kocalarından geri isteyin. Kâfirler de, müslüman olup sizinle evlenen eşlerine ödedikleri mehri geri istesinler. Bunlar Allah’ın koyduğu hükümlerdir; aranızda böyle hüküm veriyor. Çünkü Allah her şeyi hakkiyle bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır.

TEFSİR:

Âyet-i kerîme, Mekkeli müşriklerle yapılan Hudeybiye anlaşmasından sonra Medine’ye hicret eden mü’min kadınlar ile alakalı hükümleri ve düzenlemeleri beyân etmektedir. Buna göre:

  Hicret eden bu kadınlar, gerçekten inanıp inanmadıklarını anlamak için bir imtihana tabi tutulmalıdırlar. Gerçekten inanmış iseler kâfirlere tekrar geri çevrilmeyeceklerdir.

  Bu mü’min kadınlar, artık eski kâfir kocalarına helâl değildir.

  Kâfir kocaların bu kadınlara ödedikleri mehirler geri verilerek, onların nikah bağından kurtarılacaklardır.

  Mehirlerini vermek suretiyle müslümanların bu kadınlarla evlenmelerinde bir sakınca yoktur.

  Bundan böyle müslümanlar da kâfir kadınları nikâhları altında tutmayacaklardır.

  Küfürlerinden dolayı kendilerinden kaçıp kâfirlere katılan kadınlara vermiş oldukları mehirleri geri isteyeceklerdir.

  Müşrikler de, müslümanlara gelip katılmış olan kadınlara verdikleri mehirleri geri isteyeceklerdir.

Bu âyetle aynı zamanda müslümanların müşrik kadınlarla evlenmeleri veya daha önce evlenmiş bulundukları müşrik kadınlarla nikah ilişkilerini sürdürmeleri yasaklanmıştır.

Konuyla ilgili hükümler bir sonraki âyetle şöyle tamamlanmaktadır.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-109-ayeti-ne-anlatiyor-194874.jpg
Maide Suresinin 109. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-105-ayeti-ne-anlatiyor-194854-m.jpg
Maide Suresinin 105. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-100-ayeti-ne-anlatiyor-194841-m.jpg
Maide Suresinin 100. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/maide-suresinin-90-ayeti-ne-anlatiyor-194828.jpg
Maide Suresinin 90. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/nisa-suresi-100-ayet-ne-anlatiyor-ve-inis-sebebi-nedir-194825-m.jpg
Nisa Suresi 100. Ayet Ne Anlatıyor ve İniş Sebebi Nedir?

Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/03/hucurat-suresinin-tefsiri-194812-m.jpg
Hucurât Suresinin Tefsiri

Hucurât sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 4. âyette geçen ve “odalar” mânasına gelen اَلْحُجُرَاتُ (hucurât) kelimesinden alır. Bu ...