Mücâdele Sûresi 12-13. Ayet Tefsiri


12-13 / 22


Mücâdele Sûresi Hakkında

Mucâdile sûresi Medine’de inmiştir. 22 âyettir. İsmini, birinci âyette geçip, “mücâdele etmek, tartışmak” mânasına gelen تُجَادِلُ (tücâdilü) fiilinden ism-i fâil olan اَلْمُجَادِلَةُ (mücâdile) kelimesinden alır. Mushaftaki tertîbe göre 58, iniş sırasına göre 104. sûredir.

Mücâdele Sûresi Konusu

Câhiliye döneminde kadınlara zulmetmek için kullanılan “zıhâr” âdetini kaldırmak üzere bir kısım tedbirler getirilir. Gizli konuşmaların esasları belirtilir ve herkes içinde gizli gizli konuşmanın doğru olmadığı beyân edilir. Meclislerde oturmanın ve kalkmanın adabı öğretilir. Resûlullah (s.a.s.) ile yapılacak özel görüşmeler için bir kısım kısıtlamalar ve düzenlemeler yapılır. Münafıkların belli başlı vasıflarına yer verilerek, hususiyle mü’minlerin, yakın akrabaları bile olsa, Allah’a ve Rasûlü’ne düşmanlık edenlerle münâsebetlerinde çok dikkatli davranmaları istenir.

Mücâdele Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada elli sekizinci, iniş sırasına göre yüz beşinci sûredir. Münâfikûn sûresinden sonra, Hucurât sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur. Sadece 7. âyetinin Mekke’de indiğine dair bir rivayet vardır (İbn Atıyye, V, 272).

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا نَاجَيْتُمُ الرَّسُولَ فَقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوٰيكُمْ صَدَقَةًۜ ذٰلِكَ خَيْرٌ لَكُمْ وَاَطْهَرُۜ فَاِنْ لَمْ تَجِدُوا فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿١٢﴾
ءَاَشْفَقْتُمْ اَنْ تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوٰيكُمْ صَدَقَاتٍۜ فَاِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ فَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ وَاللّٰهُ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ۟ ﴿١٣﴾
Karşılaştır 12: Ey iman edenler! Peygamber’le gizli ve özel görüşmek istediğinizde, bu görüşmenizden önce muhtaçlara bir sadaka verin. Bu, hakkınızda hem daha hayırlı, hem de kalbî sâfiyet, samimiyet ve temizlik açısından daha uygun olandır. Ama verecek bir şey bula­maz­sanız bir zararı yoktur; çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir.
Karşılaştır 13: Peygamberle gizli ve özel görüşmeden önce muhtaçlara sadaka verdiğiniz takdirde fakirliğe düşeceğiz diye korktunuz mu? Mademki siz bunu yapmadığınız takdirde Allah sizi bağışladı; öyleyse siz de artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah ve Rasûlü’ne itaat edin. Zira Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

TEFSİR:

İbn Abbas (r.a.)’den rivayete göre bazı müslümanlar, Resûlullah (s.a.s.) yanına gelerek gerekli gereksiz sorular sorar, herkesin içinde onunla gizli konuşurlardı. Bu durum Efendimiz’e zor gelmeye başladı. Yüce Allah bu tür gizli konuşmaları azaltıp Rasûlü’nü rahatlatmak için özel görüşmeden önce sadaka vermeyi farz kıldı. Bu emir üzerine müslümanlardan birçoğu, imkânsızlık veya başka sebeplerle sadaka vermekten çekinip özel görüşme talebinden vazgeçtiler. Sonra Allah Teâlâ 13. âyetle bu hükmü hafifletti, kolaylık getirdi, yolu daraltmadı. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXVIII, 20-21; İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân, IV, 327)

12 ile 13. âyet arasında nesih değil, hafifletme ve af vardır. Efendimiz (s.a.s.) ile özel görüşme yapmadan önce sadaka vermek isteyen yine verir. Veremeyenin ise affedileceği 12. âyetin sonunda belirtilmiştir. 13. âyette ise sadaka verecek durumda olup da vermek istemeyenden, mutlaka sadaka verme zorunluluğu kaldırılmıştır. Yani birinci âyetteki zorunluluk ikinci âyette isteğe bırakılmıştır. Dolayısıyla burada nesih değil, bir ta’dil ve hafifletme olduğu anlaşılmaktadır. Bu âyet-i kerîmeler, Resûlullah (s.a.s.)’e gereken saygının gösterilmesi, onun hukukunun en iyi şekilde korunması, soru sormada ve gizli görüşmede ifrata kaçılmaması, her vesileyle fakirlere yardım edilmesi, ihlaslı kişilerle münafıkların, âhireti sevenlerle dünyaya meyledenlerin ortaya çıkarılması gibi hikmetler ihtiva etmektedir.

Mü’minler, Peygamberimiz (s.a.s.) ile olan münâsebetlerinde lâzım gelen edebi göstermekle vazifeli oldukları gibi, aynı zamanda çevrelerinde olup bitenleri iyi anlayıp, kimi dost, kimi düşman tanımaları gerektiği konusunda da uyanık olmalıdırlar:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/peygamber-efendimizin-incildeki-ismi-nedir-199148-m.jpg
Peygamber Efendimiz'in İncil'deki İsmi Nedir?

"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-69-ayeti-ne-anlatiyor-199132-m.jpg
Enbiya Suresinin 69. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/adn-cenneti-nedir-199125-m.jpg
Adn Cenneti Nedir?

"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-199120-m.jpg
Enbiya Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-37-ayeti-ne-anlatiyor-199089-m.jpg
Enbiya Suresinin 37. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/saf-suresinin-tefsiri-199080-m.jpg
Saf Suresinin Tefsiri

Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...