Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Mü'min / 83 | Çünkü peygamberleri kendilerine apaçık deliller getirdiği zaman, onlar sahip oldukları bilgi ile şımarıp, yapılan azap tehditlerini alaya aldılar. Ama alaya aldıkları o azap, sonunda onları çepeçevre kuşatıverdi. |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 84 | Onlar şiddetli azabımızı gördükleri zaman: “Allah’ın birliğine inanıyor, O’na ortak koştuğumuz şeyleri de reddediyoruz” diye çığrıştılar. |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 85 | Oysa azabımızı gördükten sonra inanmaları onlara bir fayda sağlayacak değildi. Allah’ın, kulları hakkında uygulayageldiği ve kıyâmete kadar da devam edecek sosyolojik kanunu böyledir. İşte o zaman kâfirler hüsrâna uğrayacaklardır. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 1 | Hâ. Mîm. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 2 | Kur’an, çok merhametli, çok şefkatli Allah tarafından parça parça indirilmektedir. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 3 | O, doğrunun ve güzelin kıymetini bilen bir toplum için âyetleri Arapça okunup rahatlıkla anlaşılan bir metin olarak iyice açıklanmış ve belli bir sistem dâhilinde dizilmiş bir kitaptır. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 4 | Müjdeleyici ve uyarıcı olarak! Ama ne çâre ki, insanların çoğu ondan yüz çevirmekte ve ona kulak vermemektedir. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 5 | Şöyle diyorlar: “Bizi çağırdığın şeye karşı kalplerimiz kapalıdır. Kulaklarımızda ağırlık, seninle aramızda da perde vardır. Artık ne yapacaksan yap; biz de bildiğimizi yapacağız.” |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 6 | Rasûlüm! De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Ama bana sizin ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Şu halde dosdoğru O’na yönelin ve günahlarınız için O’ndan bağışlanma dileyin!” Gerçek ortadayken, O’na ortak koşanların vay hâline! |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 7 | Onlar zekâtı vermezler. Âhireti de zâten büsbütün inkâr içindedirler. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 8 | İman edip sâlih ameller işleyenler için ise, ardı arkası kesilmeyecek bir mükâfat vardır. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 9 | De ki: “Siz yeryüzünü iki günde yaratan Allah’ı inkâr edip de başkalarını ona denk mi tutuyorsunuz? Oysa O, bütün âlemlerin Rabbidir!” |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 10 | O, yerin üstünde sağlam sarsılmaz dağlar yerleştirdi, orayı bereketli kıldı ve isteyip arayanlar için eşit olmak üzere oradaki rızıkları önceki iki günle birlikte toplam dört günde takdir etti. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 11 | Bundan başka, gaz hâlinde olan göğe yöneldi. Hem ona, hem de yeryüzüne: “İsteseniz de istemeseniz de gelin!” buyurdu. İkisi de: “İsteyerek geldik” dediler. |
|
Ömer Çelik | Fussilet / 12 | Böylece onları yedi kat gök olarak iki günde yarattı ve her bir göğe vazîfesini bildirdi. Dünya göğünü de kandillerle süsledik ve onu bozulmaktan koruduk. İşte bu, kudreti dâimâ üstün gelen ve her şeyi hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir. |
|
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...
Cuma sûresi Medine’de inmiştir. 11 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen اَلْجُمْعَةُ (Cuma) kelimesinden almıştır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerin ...
Hac suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 7. Ayet Arapça: وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ ف ...