| Meal |
Sure |
Ayet |
Karşılaştır |
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 82
|
Kavminin ise şöyle demelerinden başka cevabı olmadı: çıkarın bunları memleketinizden, çünkü bunlar eteklerini çok temiz tutan insanlar |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 83
|
Biz de onu ve ehlini kurtardık, ancak karısı kalıb yere geçenlerden oldu |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 84
|
Ve üzerlerine bir azab yağmuru yağdırdık, işte bak mücrimlerin akıbeti nasıl oldu |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 85
|
Medyen kavmine de kardeşleri Şuayb Peygamberi: Ey kavmim, dedi: Allaha kulluk edin, ondan başka bir ilâhınız daha yok, işte size rabbınızdan bir beyyine geldi, artık kileyi, teraziyi tam tutun, nâsın eşyasına haksızlık etmeyin, yer yüzünü ıslahından sonra yine fesada vermeyin, bana inanırsanız bu söylediklerim sizin için hayırlıdır |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 86
|
Hem öyle tehdid ederek her caddenin başına oturub da Allahın yolundan ona iyman edenleri çevirmeyin ve yolun çarpıklığını arzu etmeyin, düşünün ki vaktiyle siz pek az idiniz, öyle iken o sizi çoğalttı ve bakın o müfsidlerin akıbeti nasıl oldu? |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 87
|
Eğer içinizden bir kısmı benim gönderilmiş olduğum hakikate inanmış bir kısmı da inanmamış ise Allah aramızda hukmünü verinciye kadar sabr edin ki o, hâkimlerin en hayırlısıdır |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 88
|
Kavminden büyüklenmek isteyen cumhur cemaat, ya Şuayb! kat'iyyen, dediler: Seni de seninle beraber iyman edenleri de memleketimizden çıkarırız, yâhud ki sureti kat'iyede milletimize dönersiniz; ya, dedi, istemezsek de mi? |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 89
|
Doğrusu Allah bizi kurtarmış iken sizin milletinize dönecek olur isek bir yalan söyliyerek Allâha iftira etmiş imişiz demek olur, ona dönmemiz bizim için olacak şey değildir, meğer ki rabbımız Allah dilemiş olsun, rabbımız her şeyi ılmiyle kuşatmış, biz Allaha dayanmışız, ey bizim rabbımız kavmimizle bizim aramızı hakk ile fetih buyur, sen fatihlerin en hayırlısısın |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 90
|
Kavminden küfreden cumhur cemaat da yemin ederiz, dediler: eğer Şuaybe uyarsanız hiç şüphe yok o takdirde siz kat'î husrâne düşeceksiniz |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 91
|
Derken onları o recfe tutuverdi, derhal vatanlarında çöke kaldılar |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 92
|
Şuaybı tekzib edenler sanki orada bir şenlik tutmamışlardı, Şuaybı tekzib edenler, husrane düşenler onlar olmuşlardı |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 93
|
Döndü de onlardan, ey kavmim! dedi: Alim Allah size rabbımın risaletlerini iblâğ eyledim, size nasîhatte ettim, şimdi kâfir bir kavme nasıl acırım |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 94
|
Biz hangi memlekete bir Peygamber gönderdikse iptida ahâlisini şiddet ve zaruretle sıkmışızdır ki niyaza düşsünler |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 95
|
Sonra da fenalık yerine güzelliğe tebdil etmişizdir, tâki artmışlar ve demişlerdir: Doğrusu atalarımıza sıkıntılı haller de olmuş, sürûrlü demler de, tam o vakit biz de kendilerini hatırlarından geçmezken ansızın tutmuş bastırıvermişlerdir |
|
| Elmalılı Meali (Orjinal) |
A'râf / 96
|
Eğer o memleketlerin ahalisi iyman edib Allahdan korksaydılar elbette üzerlerine yerden gökten bereketler açardık, ve lâkin tekzib ettiler de kendilerini kesibleriyle tuttuk alıverdik |
|
