Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Ra'd / 34 | Onları dünya hayatında mâhiyetini tAhmin edemeyecekleri cezalar beklemektedir. Âhiret azabı ise elbette çok dAha çetindir. Onları AllAh’ın azabından koruyacak da hiç kimse yoktur. |
|
Ömer Çelik | İbrahim / 3 | Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları AllAh yolundan uzaklaştırmaya ve o dosdoğru yolu eğri büğrü göstermeye çalışırlar. İşte onlar pek derin bir sapıklık içindedirler. |
|
Ömer Çelik | İbrahim / 27 | AllAh, iman edenleri, inanıp ikrar ettikleri o değişmez söz sebebiyle dünyada da âhirette de sapasağlam tutar ve ayaklarını kaydırmaz. Zâlimleri ise şaşırtır, onların doğru yoldan çıkmasına fırsat verir. AllAh dilediğini yapar. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 22 | Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Ne var ki âhirete inanmayanların kalpleri, bu en büyük gerçeği ve ona dayanan dAha pek çok gerçeği inkâra şartlanmıştır. Onlar, boş bir büyüklenme içindedirler. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 30 | Gönülleri AllAh’a saygıyla dopdolu olup O’na karşı gelmekten sakınanlara: “Rabbiniz ne indiriyor?” diye sorulduğunda onlar: “Sadece iyilik ve güzellik indiriyor” derler. İyilik yapanlara bu dünya hayatında güzel bir mükâfat vardır. Âhiret yurdu ise onlar için dAha hayırlıdır. Gönüllerinde besledikleri o derin saygıyla AllAh’a karşı gelmekten sakınanların varacağı yurt gerçekten ne güzeldir! |
|
Ömer Çelik | Nahl / 41 | Zulme maruz kaldıktan sonra AllAh yolunda hicret edenleri dünyada mutlaka en güzel bir yere yerleştiririz. Âhirette verilecek mükâfat elbette çok dAha büyüktür. Keşke bunu bilselerdi. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 60 | Âhirete inanmayanların işte böylesine kötülükte örnek olacak sıfatları vardır. En güzel sıfatlar ise AllAh’a aittir. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 92 | Bir topluluğun diğer bir topluluktan siyasî, iktisadî ve askerî yönden güçlü olmasına aldanıp da, ipliğini sağlamca büküp eğirdikten sonra çözen böylece bütün emeğini boşa çıkaran Ahmak kadın gibi, ettiğiniz yeminleri bozup aranızda bir aldatma ve işi bozma sebebi kılmayın. Gerçek şu ki, bütün bunlarla AllAh sizi imtihan etmektedir; hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeylerin doğrusunu da kıyâmet günü kesinlikle size açıklayacaktır. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 94 | Sakın yeminlerinizi aranızda aldatma ve işi bozma sebebi kılmayın. Aksi takdirde, sağlamca yere bastıktan sonra ayaklarınız kayar ve AllAh’ın yolundan saptığınız, başkalarını da bu yoldan alıkoyduğunuz için dünyada bunun acı sonucunu tadarsınız, ayrıca âhirette de büyük bir azaba uğrarsınız. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 95 | Öyleyse, AllAh’a verdiğiniz sözü, karşılığında ne alsanız az düşecek bir bedele satmayın. Eğer bilirseniz, ancak AllAh katında Ahde vefâya verilecek mükâfat sizin için dAha hayırlıdır. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 97 | Erkek olsun kadın olsun mü’min olarak kim sâlih amel işlerse ona dünyada elbette temiz ve güzel bir hayat yaşatırız. Âhirette de onları, yaptıkları en güzel işleri esas alarak mükâfatlandırırız. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 106 | Kalbi imanla dopdolu ve doygun olduğu halde baskı altında kalarak inkâra zorlanıp da bunu ancak diliyle yapan hâriç, her kim iman ettikten sonra AllAh’ı inkâr eder ve bile isteye gönlünü küfre açarsa, böylelerinin üzerine dünyada AllAh tarafından bir hışım çökecek, âhirette de onların payına çok büyük bir azap düşecektir. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 107 | Onları böyle bir yola iten sebep, ancak dünya hayatına gönül verip onu âhirete tercih etmeleridir; AllAh da, artık küfürde kökleşmiş o inkârcılar gürûhunu doğru yola erdirmez. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 109 | Şüphesiz âhirette en büyük zarara uğrayacak olanlar da onlardır. |
|
Ömer Çelik | Nahl / 117 | Böylelerinin dünyada elde edecekleri şey, çok az süreli bir menfaatten ibarettir. Âhirette ise kendilerini can yakıcı bir azap beklemektedir. |
|
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...