# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Ulâ-ike ‘alâ huden min rabbihim(s) veulâ-ike humu-lmuflihûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte Rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler onlardır, kurtuluşa erecek olanlar da yalnızca onlardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte onlar, Rableri tarafından gösterilmiş doğru yol üzeredirler ve onlar kurtuluşa erenlerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte onlar Rablerinin yolunda olanlardır, işte onlar saadete erenlerdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte bunlar, Rableri tarafından bir hidayet üzeredirler. Kurtuluşa erecek olanlar da işte onlardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İşte bunlar rablarından bir hidayet üzeredir ve işte bunlardır o felâh bulanlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte onlar Rablerinden bir hidâyet üzerindedirler ve işte onlar, (evet) onlar felaha erenlerdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve yine onlar, gerçekten kurtuluşa erenlerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte bunlar, Rablerinden bir hidayet üzeredirler ve (azabdan) kurtulacak olanlar da, işte bunlardır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte onlar, Rablerinden bir hidâyet üzeredirler ve işte felâha erenler de onlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte onlar, Rablerinden bir hidayet üzeredirler. Ve onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | These are on (true) guidance from their Lord: and these are the ones who will prosper. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Lokman Sûresi 5. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...