Kasas Sûresi 50. Ayet Tefsiri


50 / 88


Kasas Sûresi Hakkında

Kasas sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 88 âyettir. İsmini 25. âyette yer alıp Hz. Mûsâ’nın doğumundan Medyen’e gelişine kadar başından geçen olayları ifade eden “Kasas” kelimesinden alır. اَلْقَصَصُ (kasas), sözlükte hâdiseleri uygunluk sırasına göre zikretmek mânasına gelir. Mushaf tertibine göre 28, iniş sırasına göre 49. sûredir.

Kasas Sûresi Konusu

Kasas sûresinin esas hedefi, Resûlullah (s.a.s.)’in nübüvveti etrafında çoğalan şüphe ve itirazları bertaraf edip, ona inanmamak için ileri sürülen mazeretleri geçersiz kılmaktır. Bu sebeple sûrede Hz. Mûsâ’nın kıssası, nâzil olduğu dönemin dinî, siyâsî, ahlâkî ve içtimâî problemlerine ışık tutacak yönleriyle en geniş bir tarzda anlatılır. Annesi tarafından Nil’e bırakıldıktan sonra Firavun’un sarayına alınıp orada yetiştirilmesi; yanlışlıkla kıptıyi öldürüp, öldürülme korkusuyla Mısır’dan Medyen’e kaçması; Hz. Şuayb’e damat olması ve ona hizmet etmesi; Mısır’a dönüş esnâsında Tur dağında vahye nâil olup, kendine verilen mûcizelerle Firavun’a gönderilmesi; Firavun’un tavrı ve meydan okuması en dikkat çekici yönleriyle nazarlara sunulur. Bunlar anlatılırken Allah Teâlâ’nın peygamberini muzaffer kılmak için hangi görünmez kuvvetleri, vasıta ve sâikleri devreye soktuğu; din düşmanlarına ise nasıl tahmin edemedikleri noktalardan müdâhale edip onların çabalarını boşa çıkardığı ve neticede kendi iradesini gerçekleştirdiği gösterilir.  Bu kıssadan hareketle Kur’an karşısında Ehl-i kitabın ve müşriklerin halleri mizan olunur. Kur’an’ın gerçekliği, âhiretin varlığı can alıcı ifadelerle beyân edildikten sonra Allah Teâlâ’nın azamet ve kudret nişânelerine şöyle bir atf-ı nazarda bulunulur. Dünyanın fâniliği, âhiretin ebedi ve gerçek hayat oluşuyla ilgili Kârun misali verilir. Bütün hazineleriyle birlikte bir gecede yerin dibine geçirilen Karun, Allah’ı bırakıp dünya malını putlaştıranlara ve ona aldananlara ne müthiş bir misaldir. Ne malı ne de Hz. Mûsâ’ya yakınlığı ona bir fayda sağlamaz. Sûre, İslâm’ın kemâle ereceği ve dünyaya hâkim olacağı müjdesiyle nihâyete erer. Fakat bu kutlu davayı omuzlanacak Peygamberimiz (s.a.s.)’in izinden yürüyen, kâfirlere arka çıkmayan, Allah’ın âyetlerine göre hareket eden, gerçek tevhid ehli civanmertlere, cengâverlere, mücâhitlere gerek olduğu belirtilir.

Kasas Sûresi Nuzül Sebebi

          Mushaftaki sıralamada yirmi sekizinci, iniş sırasına göre kırk dokuzuncu sûredir. Neml sûresinden sonra, İsrâ sûresinden önce Mekke’de inmiştir. 85. âyetinin hicret esnasında Cuhfe denen yerde,52-55. âyetlerinin de Medine’de indiğine dair bir rivayet bulunmaktadır (Şevkânî, IV, 152).

TEFSİR:

Eğer iddiâ ettikleri gibi Tevrat ve Kur’an sihir ise, sihir de insanlar tarafından yapılabilen bir şey olduğuna göre, onların, doğru yolu bu ikisinden daha iyi gösteren bir kitap getirmeleri gerekir. Böyle bir kitap getirdikleri takdirde, Peygamber bile dâvasından vazgeçip o kitaba tâbi olacaktır. Görüldüğü üzere, bir rakibe karşı ancak bu kadar müsâmahalı davranılabilir. Sadece bir kitap getirecekler, böylece mücâdele bitecek ve muhâlifler zafer ilan edebilecekler. Fakat siyerden öğrendiğimize göre bunu yapmaları mümkün olmamıştır; bundan sonra da mümkün olmayacaktır. O halde, hem peygamberin bu meydan okumasına kayıtsız kalıp, hem de imana yanaşmayanlar, Allah tarafından gelip doğru yolu gösteren bir rehebere değil, sadece kendi hevâ ve heveslerine uymaktadırlar. Oysa Allah’tan gelen doğru yol rehberini bırakıp, kendi hevâsına uyan kimseden daha şaşkın ve daha sapık kimse yoktur. Anlaşılan o ki, peygamber vasıtasıyla vuku bulan ilâhî davet karşısında sadece “iki yol” bulunmaktadır:

  O davete icâbet etmek, samimiyetle onu kabullenmek, nefsânî arzu ve isteklerden soyunarak kayıtsız şartsız o davetin gereklerine teslim olmak.

  Hakikate karşı direnmek, buna mukâbil nefsânî ihtiras ve arzulara uymak. Bunun ise gerçeği yalanlayıp bedbaht bir hayatı tercih etmek olduğu meydandadır.

Ancak burada problem ilâhî vahyin çerçevesini belirlediği nizamda ve gösterdiği yolda değil, o sisteme uymak istemeyen fertlerin kafa ve kalplerindedir. Bu bedbahtlar, böyle yapmakla en büyük zulmü işlemiş olmaktadırlar. Allah ise zâlimleri doğru yola eriştirmez. Şüphesiz ki “hak söz”ün ard arda ulaştırılması, ilâhî tâlimat ve ikazların peş peşe sunulması ile birlikte onların mazeret kapıları kapatılmıştır. Artık buna karşı ileri sürebilecekleri geçerli bir gerekçeleri ve inandırıcı bir delilleri kalmamıştır. Tek çare o hak söze kulak verip düşünerek gereken dersleri alabilmek ve bunların gereğini yerine getirebilmektir. İşte kendilerinden övgüyle bahsedilen şu kimseler, bunu başarabilen bahtiyarlara ne güzel örnektir:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-59-ayeti-ne-anlatiyor-195002-m.jpg
Enâm Suresinin 59. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/kaf-suresinin-tefsiri-195001-m.jpg
Kaf Suresinin Tefsiri

Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2020/03/yasin-suresinin-okunusu-ve-anlami-171428-m.jpg
Yasin Suresinin Okunuşu ve Anlamı

Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-194995-m.jpg
Enam Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/hz-ibrahim-as-ile-ilgili-ayetler-194966-m.jpg
Hz. İbrahim (a.s.) ile İlgili Ayetler

İbrâhim Âleyhisselâm; Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm’ın müştereken kabul ettiği büyük peygamberdir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim’den (a.s.) birçok ...