İbrahim Sûresi 5. Ayet Tefsiri


5 / 52


İbrahim Sûresi Hakkında

İbrâhim sûresi Mekke’de inmiştir. 52 âyettir. Sûre ismini, 35-41. âyetlerde bir kısım dua ve niyazlarına yer verilen Hz. İbrâhim’den alır. Mushaf tertîbine göre 14, nüzûl sırasına göre 72. sûredir.

İbrahim Sûresi Konusu

Kur’ân-ı Kerîm’in inzâl edilişinin hikmet ve hedefine yer verilerek başlayan sûrede ağırlıklı olarak Resûlullah (s.a.s.)’in davetini kabul etmeyen, ona karşı aşırı düşmanlık sergileyen, onu tebliğ vazifesinde başarısızlığa uğratmak için pek çok tuzaklar kuran kâfirlere büyük bir ikaz yapılmaktadır. Gittikleri yolun yanlış olduğu, bu şekilde kurtuluşa ermelerinin mümkün olmadığı ve bu yolun sonunun saptırdıkları insanlarla beraber cehenneme gitmek olduğu hatırlatılmaktadır. Kurtuluş için şeytanın iğvâlarını terk ederek, hiçbir zaman değişmesi mümkün olmayan “kavl-i sâbit”e yani tevhid inancına dönülmeli, bütün isim ve sıfatlarıyla Allah’ı tanıyıp O’na kul olmalı; hiçbir dostluğun ve alışverişin olmadığı âhiret gününe hazırlık yapılmalıdır. Bu hususta en güzel misal, bütün varlığını Allah’a teslim eden, şirki terk edip tevhide ermede; kendisinin, zürriyetinin ve bütün insanlığın ebedi hayatını kurtarmak için gayret göstermede numûne-i imtisâl olan Hz. İbrâhim’dir. Kullukta onu örnek alarak, yerin başka yerle, göklerin başka göklerle değiştirileceği, mücrimlerin çok feci bir cezaya çarptırılacağı ve herkesin yaptığına göre karşılık bulacağı o büyük güne eli boş gidilmemelidir.  

İbrahim Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada on dördüncü, iniş sırasına göre yetmiş ikinci sûredir. Nûh sûresinden sonra, Enbiyâ sûresinden önce nâzil olmuştur. Müfessirlerin çoğunluğuna göre sûrenin tamamı Mekke döneminde inmiştir; 28 ve 29. âyetlerin Medine döneminde Bedir Savaşı’na katılan müşrikler hakkında indiğine dair rivayetler de vardır (Taberî, XIII, 219-223).

وَلَقَدْ اَرْسَلْنَا مُوسٰى بِاٰيَاتِنَٓا اَنْ اَخْرِجْ قَوْمَكَ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ وَذَكِّرْهُمْ بِاَيَّامِ اللّٰهِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ ﴿٥﴾
Karşılaştır 5: Nitekim Mûsâ’yı: “Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar ve onlara Allah’ın nimet ve felâket günlerini hatırlat” diye âyetlerimizle gönderdik. Hiç şüphesiz bunda, çok sabreden ve çok şükreden kimseler için nice ibretler, nice dersler vardır.

TEFSİR:

اَيَّامُ اللّٰهِ (eyyâmullâh), “Allah’ın günleri” demektir. Bununla İsrâiloğulları’nın başına gelen acı veya tatlı önemli hâdiseler kastedilir. Bunlar, Firavun’un zorbalığı altında geçen sıkıntı ve mihnet günleri ile; yine üzerlerine bıldırcın eti ve kudret helvasının indirildiği, denizin yarıldığı ve bulutun üstlerine gölgelik yapıldığı nimet ve ferahlık günleridir. Nitekim Arapların belli başlı hâdiselerini bildirmek üzere de أَيَّامُ الْعَرَبُ (eyyâmü’l-Arab) tabiri kullanılır.

Buna göre “Allah’ın günleri”nin hatırlatılmasında hem uyarma hem müjdeleme, hem kötü bir sonla korkutma hem de hayırlı bir âkıbet ile ümitlendirme vardır. Allah’ın hususi bir şekilde vuku bulan kahır, öfke ve helak tecellileri korkutmakta; nimet, lutuf ve ihsan tecellileri ise ümit vermektedir. Bunlarda birincisi sabrı hatırlatırken, diğeri de şükrü akla getirmektedir. Dolayısıyla bu büyük olayların hatırlatılmasında herkes için ibretler bulunmakla beraber özellikle çok sabreden ve çok şükredenler için daha mühim dersler, daha ince hikmetler yer almaktadır. Mü’min her ânında bu iki durumdan biri üzere olmalıdır. Eğer zaman gönlüne ve arzusuna uygun geçiyorsa şükürle meşgul olmalı; eğer işler arzu ettiği istikamette gitmiyorsa sabra sarılmalıdır. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s.): “İman iki yarımdan oluşur: Bunun yarısı sabır, yarısı şükürdür” buyurur. (Beyhaki, Şuabu’l-İman, VII, 123)

Bu sebeple buyruluyor ki:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-59-ayeti-ne-anlatiyor-195002-m.jpg
Enâm Suresinin 59. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...