Beled Sûresi 10. Ayet Tefsiri


10 / 20


Beled Sûresi Hakkında

Beled sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçip şehir, memleket mânasına gelen اَلْبَلَدُ (beled) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 90, iniş sırasına göre 35. sûredir.

Beled Sûresi Konusu

İnsanın, Allah Teâlâ’nın bunca lutuf ve ihsanlarına karşılık nankörce ve cimrice davrandığı belirtilir. Ona, bundan vazgeçmesi ve cennetle arasına gerilmiş olan sarp yokuşu aşmak için malını muhtaçlara cömertçe ikram etmesi öğütlenir. Bu bakımdan iman, sabır ve merhamet tavsiye edilir. Bu tavsiyelere kulak asmayıp Allah’ın âyetlerini inkâr edenler, korkunç cehennem ateşiyle uyarılır. 

Beled Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada doksanıncı, iniş sırasına göre otuz beşinci sûredir. Kaf sûresinden sonra, Târık sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

TEFSİR:

İnsana verilen iki gözden kasıt, hayvanî gözler değil insanî gözlerdir. O, gözünü açıp kâinata ibretle bakarsa, orada Allah’ın kudret tecellîlerini ve hakîkatin işaretlerini görecektir. Böylece yanlış ile doğru arasındaki farkı anlayabilecektir. Dil ve dudaklardan kasıt, sadece konuşan azalar değil, aslında insanı insan yapan özdür. Çünkü bu azaların arkasında, bunları belli bir istikâmette kullanan insanın düşünme ve anlama istidâdı vardır. Bu azalar, sadece insanın hissettiğini dile getirmek için birer vasıtadırlar. Allah Teâlâ, insana sadece akıl ve düşünme istidadı vererek kendi kendine doğru yolu bulsun diye bırakmamıştır. Ayrıca gönderdiği peygamberler ve onlara indirdiği kitaplar vasıtasıyla ona yol göstermiştir. Aklını kullanıp tercihini bizzat kendisi yapması için ona iman ve küfür, hayır ve şer, iyilik ve kötülük, doğruluk ve eğrilik gibi biri diğerine zıt iki yolu göstermiştir. Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Doğrusu biz insanı baba ve anneden gelip birleşen karışık bir nutfeden yarattık. Onu imtihan etmek istiyoruz; bu sebeple kendisini işiten ve gören bir varlık kıldık. Biz ona doğru yolu da eğri yolu da gösterdik. Artık isterse şükreder, doğru yolda gider; isterse nankörlük edip eğri yollara sapar.” (İnsân 76/2-3)

Ancak insanın önündeki sarp yokuşu aşıp şükreden bir kul olmaya çalışmaktan çok tembellik ve nankörlüğe meyilli olduğu anlaşılmaktadır:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/12/nisa-suresinin-10-ayeti-ne-anlatiyor-193634-m.jpg
Nisa Suresinin 10. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ اَمْوَالَ الْيَتَامٰى ظُلْمًا اِنَّمَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ نَارًاۜ وَسَيَصْلَوْنَ سَع۪ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/12/kuran-i-kerim-lafiz-ve-manasiyla-allahin-kelamidir-193626.jpg
Kur’an-ı Kerim, Lafız ve Manasıyla Allah’ın Kelamıdır

Ayet-i kerimede buyrulur: “…bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek de olsalar, onun b ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/12/kuran-mushaf-halinde-yazilmistir-193625.jpg
Kur’an Mushaf Hâlinde Yazılmıştır

Kur’an-ı Kerim, sure sure, ayet ayet nazil olmuştur. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/12/kuran-i-kerim-tevatur-yoluyla-gelmistir-193614-m.jpg
Kur’an-ı Kerim Tevatür Yoluyla Gelmiştir

Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın sözü olduğunda şüphe olmadığı gibi, Peygamberimize (s.a.v.) vahyolunduğu gibi hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar t ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/12/nisa-suresinin-2-ayeti-ne-anlatiyor-193610-m.jpg
Nisa Suresinin 2. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: وَاٰتُوا الْيَتَامٰٓى اَمْوَالَهُمْ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَب۪يثَ بِالطَّيِّبِۖ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَهُمْ اِلٰٓى اَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/11/al-i-imran-suresinin-200-ayeti-ne-anlatiyor-193583-m.jpg
Al-i İmran Suresinin 200. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ Ey iman ed ...