# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَلَّا لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ۬ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kellâ le-in lem yentehi lenesfe’an bi-nnâsiye(ti) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hayır, hayır! Şâyet bu tutumundan vazgeçmezse, yemin olsun ki onu perçeminden yakalayacak, cehenneme sürükleyeceğiz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 15, 16, 17, 18, 19. Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah'a secde et ve (yalnızca O'na) yaklaş! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ama bundan vazgeçmezse, and olsun ki, onu perçeminden, |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 15,16. Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 15,16. Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sakın, Celâlim hakkı için eğer (akıllanıp) vaz geçmezse muhakkak sürükleyeceğiz elbet biz o alnı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Böyle şeylerden) sakınsın o. Eğer (küfründen) vaz geçmezse, andolsun, onu aln (ının saç) ından tutub (cehenneme) sürükleriz, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hayır! Celâlim hakkı için, eğer (bundan) vazgeçmezse, elbette o perçem(in)den tutup (onu Cehenneme) sürükleriz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Peygamberi namazdan alıkoymak isteyen kâfir Ebu Cehil, teşebbüs ve düşüncelerinden) vazgeçsin. Celâlim hakkı için, eğer (aklını başına alıb) vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden yakalayıb (ateşe) sürükleyeceğiz: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yok, yok... Eğer nihâyet vermezse, elbette ki Biz o alnı sürükleyeceğizdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hele bir vazgeçmesin, onu alnından yakalarız: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Let him beware! If he desist not, We will drag him by the forelock,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Alak Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...