Teğabün Sûresi 3. Ayet Tefsiri


3 / 18


Teğabün Sûresi Hakkında

Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) kelimesinden alır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerinden beşincisidir. Mushaf tertîbine göre 64, iniş sırasına göre ise 107. sûredir.

Teğabün Sûresi Konusu

Allah Teâlâ’nın şânının yüceliği, kâinatın tek yaratıcısı, tek hâkimi, ilim ve kudret sahibi olduğu hatırlatılır. Resûlullah (s.a.s.)’i ve âhireti inkâr eden kâfirlere, Allah’ın ölüleri mutlaka dirilteceği, iyileri cennetle mükâfatlandıracağı, kötüleri ise cezalandıracağı bildirilir. İnsanın mal, evlat ve kadın sevgisi yüzünden Allah yolundan geri kalmaması, mümkün olduğu ölçüde Allah’a karşı gelmekten sakınıp dinî vazîfelerini yapması, özellikle malını, servetini Allah için harcamaya ehemmiyet vermesi öğütlenir.

Teğabün Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada altmış dördüncü, iniş sırasına göre yüz sekizinci sûredir. Tahrîm sûresinden sonra, Saf sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur.

TEFSİR:

Allah Teâlâ sonsuz bir kuvvet ve kudret sahibidir. Kâinatın yegâne hâkimidir. Göklerde ve yerde olan her şey O’na boyun eğmiş, O’nun emrine teslim olmuş, O’nu tesbih etmektedir. Her bir varlık Cenâb-ı Hakk’ın her türlü zaaf, ayıp ve noksanlardan pak ve uzak olduğuna şâhitlik etmektedir. Eğer O’nun zât, sıfat ve fiillerinde en küçük bir noksanlık olsaydı, böylesine mükemmel bir nizama sahip olan kâinatın ayakta kalması mümkün olmazdı. İnsanı yoktan yaratan, ona en güzel şekli ve özellikleri veren de O’dur. O’nun ilmi gökleri, yeri ve her şeyi kuşatmıştır. İnsanın gönlünün derinliklerinde olan en ince düşünceler bile O’nun bilgisi dâhilindedir. Dolayısıyla hiç kimsenin yaptığı bir şeyi inkâr etmesi veya Allah’tan gizlemesi mümkün değildir.

Şu misâl, Yüce Rabbimize haber verilen sıfatlarıyla birlikte kâmil mânada iman etmenin kulun kalbinde nasıl bir tesir icrâ ettiğinin açık göstergesidir:

Bir gece vaktiydi. Hz. Ömer, mûtâdı olduğu üzere Medine sokaklarını gezmekteydi ki, ansızın durakladı. Önünden geçmekte olduğu evden dışarıya kadar taşan bir tartışma sesi dikkatini çekmişti. Bir ana, kızına:

“–Kızım, yarın satacağımız süte biraz su karıştır!” demekteydi. Kız ise:

“–Anacığım, halîfe süte su karıştırılmasını yasak etmedi mi?” dedi. Ana, kızının sözlerine sert çıkarak:

“–Kızım, gecenin bu saatinde halîfe süte su kattığımızı nereden bilecek?!.” dedi. Ancak gönlü Allah sevgisi ve korkusu ile dipdiri olan kız, anasının süte su katma hîlesini yine kabullenmedi:

“–Anacığım! Diyelim ki halîfe görmüyor, peki Allah da mı görmüyor? Bu hîleyi insanlardan gizlemek kolay, ama her şeyi görüp bilen kâinatın yaratıcısı Allah’tan gizlemek mümkün mü?..” dedi.

Rabbânî hakîkatlerle dolu temiz bir vicdan ve diri bir kalbe sahip olan bu kızın, derûnî bir Allah korkusu içinde annesine verdiği cevap, Ömer (r.a.)’ı son derece duygulandırdı. Mü’minlerin Emîri, onu sıradan bir sütçü kadının kızı değil, gönlündeki takvâsı ile müstesnâ bir nasip bildi ve oğluna gelin olarak aldı. Beşinci halîfe olarak zikredilen meşhur Ömer b. Abdülazîz, işte bu temiz silsileden doğdu. (bk. İbnü’l-Cevzî, Sıfatü’s-Safve, II, 203-204)

Hâsılı gerek göklerin ve yerin, gerek insanın böyle itina ile yaratılmasının hikmeti, fani dünya hayatı değil, şüphesiz ki âhiret hayatıdır. Sonunda herkes Allah’ın huzuruna varıp yaptıklarının hesabını verecektir.

O hâlde, Allah’ın bu sınırsız kuvvet ve kudretini hesaba katmayıp inkâra devam eden ey zâlimler:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/03/huvallahullezi-tefsiri-198692-m.jpg
Hüvallahüllezi Tefsiri

Hüvallahüllezi, Haşr suresinin son 3 ayetidir. Huvallahüllezi'de Allah'ın bazı isimleri zikredilir. Hüvallahüllezi Tefsiri (Haşr Suresi 22-24. Ayetle ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/03/kuran-nasil-bir-kitaptir-198691-m.jpg
Kur’an Nasıl Bir Kitaptır?

Allah’ın emirlerine sarılıp yasaklarından kaçınanlara[1] ve bütün insanlara bir hidayet kaynağı olan Kur’an’ın indirilmeye başlandığı rahmet ayı olan ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/03/hasr-suresinin-tefsiri-198681-m.jpg
Haşr Suresinin Tefsiri

Haşr sûresi Medine’de inmiştir. 24 âyettir. İsmini, ikinci âyette geçip “sevkiyat için bir yere toplama” mânasına gelen اَلْحَشْرُ (haşr) kelimesinden ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/03/huvallahulleziyi-okumanin-fazileti-198682-m.jpg
Hüvallahüllezi'yi Okumanın Fazileti

Malik b. Yesâr`dan rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim sabahleyin üç defa "euzubillahis-Semî`il-Alîmi mines-şeytanirrac ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/03/meryem-suresinin-87-ayeti-ne-anlatiyor-198663-m.jpg
Meryem Suresinin 87. Ayeti Ne Anlatıyor?

Meryem Suresinin 87. ayetinde şöyle buyrulur: Meryem Suresi 87. Ayet Arapça: لَا يَمْلِكُونَ الشَّفَاعَةَ اِلَّا مَنِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمٰنِ ع ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/03/kuranla-sidk-yolculugu-198613-m.jpg
Kur’an’la Sıdk Yolculuğu

Ramazan oruç ve Kur’an ayıdır. Bakara 183’te daha öncekilere olduğu gibi İslam ümmetine de farz kılındığı bildirilen oruçtan maksadın takvaya erişmek ...