Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | En'âm / 127 | Onlar için Rableri yanında emniyet ve selâmet yurdu olan cennet vardır. Yaptıkları sâlih ameller sebebiyle Allah onların dostu ve yardımcısıdır. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 128 | Allah bütün insanları ve cinleri huzurunda toplayacağı kıyâmet günü: “Ey cinler topluluğu! Siz insanlardan pek çoğunu yoldan çıkardınız” buyuracak. İnsanlardan cinlere uymuş ve onlarla iyice yakınlık peyda etmiş olanlar da: “Rabbimiz! Doğrusu biz, birbirimizden faydalandık ve böylece bizim için takdir ettiğin sürenin sonuna geldik” diyecekler. Bunun üzerine Allah şöyle buyuracak: “Sizin varacağınız yer ateştir. Allah aksini dilemedikçe, hepiniz orada sonsuza kadar kalacaksıznız.” Şüphesiz senin Rabbin, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olan, her şeyi hakkıyla bilendir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 129 | İşte biz, kazandıkları günahlar yüzünden zâlimleri kötülük işlemede birbirine böylece dost ve yardımcı yaparız. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 130 | Allah onlara: “Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden âyetlerimi size okuyup açıklayan ve hesap vereceğiniz bu günle karşılaşacağınızı söyleyerek sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” diye soracak. Onlar da: “Kendi aleyhimize de olsa şâhitlik ederiz ki, evet geldi” diyecekler. Önceden dünya hayatı onları aldatmış, böylece inkâr yolunu tutmuşlardı; şimdi de kendi aleyhlerinde şâhitlik yapıp kâfir olduklarını itiraf edecekler. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 131 | Şu bir gerçek ki Rabbin, halkı dinî gerçeklerden habersiz herhangi bir memleketi, kendilerine doğru yolu gösteren uyarıcılar göndermeden haksız yere helâk edecek değildir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 132 | Herkesin iyi veya kötü yaptığı işlere göre derecesi farklı olacaktır. Çünkü Rabbin, onların yaptıklarından habersiz değildir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 133 | Rabbin hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir, aynı zamanda sonsuz rahmet sahibidir. Nasıl sizi bir başka topluluğun soyundan getirip onların yerine ikâme etmişse, aynı şekilde, dilerse sizi de ortadan kaldırır ve peşinizden dilediği bir topluluğu yerinize yerleştirir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 134 | Geleceğe ve âhirete dair size olacağı bildirilen şeyler elbette gerçekleşecektir; bunun önüne asla geçemezsiniz. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 135 | Onlara şöyle de: “Ey kavmim, elinizden gelen ne varsa yapın, şüphesiz ben de vazîfemi yapmaya devam edeceğim. Şu dünya yurdu kime kalacak ve bu hayat sona erince kim sevinip mutlu olacak elbette bileceksiniz. Gerçek şu ki zâlimler kurtuluşa eremezler. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 136 | Allah’ın yarattığı ekin ve hayvanlardan Allah’a da bir pay ayırıp kendi bâtıl iddialarınca: “Bu Allah’ın, bu da O’na ortak koştuğumuz tanrılarımızın” dediler. Tanrıları için ayırdıklarından Allah adına bir şey harcamazlar, fakat Allah için ayırdıklarından tanrıları adına harcarlar. Verdikleri hüküm ne kötüdür! |
|
Ömer Çelik | En'âm / 137 | İşte böylece Allah’a ortak tuttukları o sahte tanrılar, gittikleri bu yolda müşriklerden pek çoğuna çocuklarını öldürmeyi bile iyi bir iş göstermekte, neticede bizzat kendilerini helâke sürüklediği gibi, dinlerini de karmakarışık hâle getirmektedir. Eğer Allah dileseydi böyle yapamazlardı. Şu halde sen onları, uydurdukları yalanlarla baş başa bırak! |
|
Ömer Çelik | En'âm / 138 | Yine bâtıl zanlarıyla: “Şu hayvanlar ve ekinler haramdır; bunları bizim dilediğimizden başkası yiyemez. Şu hayvanlara binilmesi ve sırtlarına yük vurulması yasaktır” dediler. Bir kısım hayvanlar da var ki, onları keserken üzerlerine Allah’ın adını anmazlar. Bütün bunlar, onların Allah adına uydurdukları yalanlardır. Allah da onları, uydurup durdukları bu yalanlar yüzünden cezalandıracaktır. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 139 | Bir de şöyle dediler: “Şu hayvanların karınlarında bulunanlar erkeklerimize helâl, kadınlarımıza haramdır. Şayet yavru ölü doğarsa erkek kadın herkes ondan yiyebilir.” Allah onları, bu kâbil iddia ve yakıştırmalarından dolayı cezalandıracaktır. Şüphesiz O, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olan, her şeyi hakkıyla bilendir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 140 | Çocuklarını bilgisizlik yüzünden câhilâne bir davranış olarak beyinsizce öldürenler ve Allah’ın kendilerine ihsân ettiği helâl rızıkları hem de Allah adına yalan uydurarak haram sayanlar gerçekten ziyana uğramışlardır. Onlar kesinlikle azıp sapmış, doğru yolu bulamamışlardır. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 141 | Asmalı asmasız bağları ve bahçeleri, çeşit çeşit renk ve tatlarda hurmaları ve ekinleri, zeytinleri ve narları, kimi bakımdan birbirine benzer, kimi bakımdan benzemez biçimde yaratıp yetiştiren Allah’tır. Ürün verdikleri zaman onların ürününden yiyin; mahsulün biçilip toplandığı gün fakirlerin hakkını verin. Fakat israf etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez. |
|
Kur’an-ı Kerim’i okurken nerede durulup nerede geçilmesi gerektiğini bize gösteren duraklar mevcuttur. Bunlara “vakıf” denir. Vakıf; Kur’ân-ı Kerim ok ...
Hac suresinin 55. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 55. Ayet Arapça: ِ وَلَا يَزَالُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ ال ...
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...