Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Ankebût / 21 | Allah dilediğine azap eder, dilediğine de merhamet eder. Neticede yalnız O’na döndürülüp götürüleceksiniz. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 22 | Hem siz, yerin derinliklerine de girseniz, göğün enginliklerine de çıksanız Allah’ın elinden ve hakkınızda vereceği hükmünden kurtulamazsınız. Zâten sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz ne de bir yardımcınız vardır. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 23 | Allah’ın âyetlerini ve O’nunla buluşmayı inkâr edenlere gelince, işte onlar, benim rahmetimden ümit kesmiş kimselerdir. Onlar için pek elem verici bir azap vardır. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 24 | Kavminin İbrâhim’e cevâbı ancak: “Onu öldürün veya onu yakın!” demekten ibâret oldu. Fakat Allah İbrâhim’i ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda, iman eden bir toplum için nice ibret ve dersler vardır. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 25 | İbrâhim onlara şöyle dedi: “Sizin Allah’ı bırakıp bir takım putlar edinmenizin sebebi, sırf bu dünya hayatında birbirinize duyduğunuz sevgi bağları ve aranızda oluşturduğunuz kirli çıkar ilişkileridir. Fakat kıyâmet günü birbirinizi tanımayacak ve birbirinize lânet yağdıracaksınız. Sizin varacağınız yer ateştir; sizi oradan kurtaracak yardımcılarınız da olmayacaktır.” |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 26 | Bunun üzerine Lût, İbrâhim’e iman etti. İbrâhim: “Ben, dinimi yaşayabilmem için Rabbimin emrettiği yere hicret ediyorum. Şüphesiz O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır” dedi. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 27 | Biz ona İshâk ve Yâkub’u lutfettik. Peygamberliği ve kitap indirmeyi onun neslinden gelenler arasında devam ettirdik. Ona dünyada mükâfatını verdik. Muhakkak ki o, âhirette de sâlihler arasında olacaktır. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 28 | Lût’u da peygamber olarak gönderdik. O zaman kavmine şöyle demişti: “Gerçekten siz, daha önce dünyada hiç kimsenin yapmadığı o çirkin ve iğrenç günahı işliyorsunuz.” |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 29 | “Siz hâlâ şehvetle erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda her türlü çirkin işi açıktan açığa yapmaya devam edecek misiniz?” Kavminin cevâbı ise ancak: “Eğer doğru söylüyorsan, Allah’ın azabını tepemize indir!” demekten ibaret oldu. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 30 | Lût da: “Rabbim! Şu bozguncular gürûhuna karşı bana yardım et!” diye yalvardı. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 31 | Nihâyet elçilerimiz olan melekler İbrâhim’e çocuğu olacağına dâir müjdeyi getirince, bu arada Lût kavminin bulunduğu yeri işaret ederek: “Şüphesiz biz şu şehrin halkını helâk edeceğiz. Çünkü oranın halkı zulmü âdet hâline getirmiş bulunuyor” dediler. |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 32 | İbrâhim: “Ama Lût da orada!” dedi. Elçiler şöyle cevap verdiler: “Orada kimlerin olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini mutlaka kurtaracağız. Ancak hanımı müstesnâ; o, geride kalıp helâk edilenlerden olacak!” |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 33 | Elçilerimiz Lût’a gelince, Lût onları halkın tecâvüzünden koruyamayacağı endişesiyle üzüldü ve eli kolu bağlanıp göğsü daraldı. Elçiler şöyle dediler: “Korkma, üzülme! Biz elbette seni ve âileni kurtaracağız. Ancak hanımın müstesnâ; o, geride kalıp helâk edilenlerden olacak!” |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 34 | “Biz büsbütün yoldan çıkmaları yüzünden bu şehrin halkı üzerine gökten dehşetli bir azap indireceğiz.” |
|
Ömer Çelik | Ankebût / 35 | Gerçekten söylenen oldu ve biz aklını kullanacak bir toplum için o şehirden geriye açık bir ibret nişânesi bıraktık. |
|
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...
Cuma sûresi Medine’de inmiştir. 11 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen اَلْجُمْعَةُ (Cuma) kelimesinden almıştır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerin ...
Hac suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 7. Ayet Arapça: وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ ف ...
Hac suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 1. Ayet Arapça: يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْۚ اِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَيْءٌ ...
Enbiya suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 107. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ Enbiya Suresi 1 ...