Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Nûr / 45 | Allah, hareket eden her canlı varlığı sudan yarattı. Onlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, bir kısmı iki ayağı üstünde yürür, bir kısmı da dört ayağı üstünde yürür… Allah ne dilerse onu yaratır. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 46 | Doğrusu biz, gerçeği açıklayan apaçık âyetler indirdik. Ancak Allah dilediği kimseleri doğru yola eriştirir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 47 | Münafıklar: “Biz Allah’a ve Rasûlü’ne inandık ve itaat ettik” derler; ama sonra da içlerinden bir grup gerisin geri dönüverirler. Böyleleri mü’min değildir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 48 | Anlaşmazlığa düştükleri meselelerde hüküm vermek için Allah’a ve Rasûlü’ne çağrıldıkları zaman, bir de bakarsınız, içlerinden bir kısmı hoşnutsuzluk gösterip hemen yüz çevirir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 49 | Eğer verilecek hükmün kendi lehlerinde olacağını görürlerse, o zaman tam bir itaat ve teslimiyet içinde koşarak gelirler. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 50 | Onların kalplerinde bir hastalık mı var? Yoksa onun peygamberliğinden şüpheye mi düştüler? Yahut Allah ve Rasûlü’nün kendilerine haksızlık yapacağından mı korkuyorlar? Hayır, aslında haksızlık edenler, bizzat kendileridir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 51 | Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Rasûlü’ne çağrıldıkları zaman mü’minlerin yegâne sözü ancak: “Baş üstüne! İşittik ve itaat ettik” şeklinde olur. İşte kurtuluşa erecek olanlar, yalnız bunlardır. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 52 | Kim Allah’a ve Rasûlü’ne itaat eder, Allah’tan korkar ve O’na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar ebedî başarı ve mutluluğa erenlerin tâ kendileridir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 53 | Bir de o münafıklar, kendilerine emrettiğin takdirde, seninle birlikte savaşa çıkacaklarına dâir var güçleriyle Allah’a yemin ettiler. De ki: “Yemin etmenize gerek yok! Sizden istenen, sadece uygun bir şekilde itaat etmenizdir. Şüphesiz Allah, yaptığınız her şeyi en iyi bilmektedir.” |
|
Ömer Çelik | Nûr / 54 | De ki: “Allah’a itaat edin, Peygamber’e de itaat edin. Eğer itaatten yüz çevirecek olursanız şunu bilin ki, Peygamber kendi vazîfesinden, siz de kendi vazîfenizden sorumlu tutulacaksınız. Şu kadar ki, ona itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygamber’e düşen, Allah’ın emirlerini apaçık bir şekilde tebliğ etmektir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 55 | Allah, sizlerden iman edip sâlih ameller işleyenlere yeminle şunları va‘detti: Kendilerinden önceki mü’minleri kâfirlerin yerine geçirip hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacaktır. Kendileri için seçip râzı olduğu İslâm dinini mutlaka yerleştirecek ve onlara bu dîni hayatlarında uygulama güç ve imkânını verecektir. Ayrıca içinde bulundukları korkulu dönemin ardından onları tam bir emniyete kavuşturacaktır. Çünkü onlar yalnızca bana kulluk ederler, hiçbir şeyi bana ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kim nankörlük edip inkâra saparsa, işte onlar doğru yoldan çıkanların tâ kendileridir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 56 | Öyleyse, namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Peygamber’e itaat edin ki Allah’ın rahmetine erişesiniz. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 57 | Sakın kâfirlerin dünyada Allah’ı âciz bırakıp O’nun azabından kurtulacaklarını sanma! Onların varacakları yer ateştir. Orası ne kötü bir dönüş yeridir. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 58 | Ey iman edenler! Elinizin altında bulunan köleleriniz, câriyeleriniz ve henüz ergenlik çağına girmemiş çocuklarınız şu üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkarıp istirahata çekildiğiniz vakit ve yatsı namazından sonra. Çünkü bu üç vakit, sizin mahrem halde bulunabileceğiniz zamanlardır. Bu vakitlerin dışında, izinsiz olarak yanınıza girmelerinde ne size ne de onlara bir günah yoktur. Çünkü, ev içinde kaçınılmaz olarak birbirinizin yanına girip çıkmak durumundasınız. Allah size âyetlerini işte böyle açıklamaktadır. Allah herşeyi hakkıyla bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. |
|
Ömer Çelik | Nûr / 59 | Çocuklarınız ergenlik çağına girdiklerinde, onlar da kendilerinden önceki büyüklerinin yaptığı gibi sizden izin istesinler. Allah size âyetlerini işte böyle açıklamaktadır. Allah herşeyi hakkıyla bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. |
|
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...
Cuma sûresi Medine’de inmiştir. 11 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen اَلْجُمْعَةُ (Cuma) kelimesinden almıştır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerin ...
Hac suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 7. Ayet Arapça: وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ ف ...