İnşikâk sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 25 âyettir. İsmini birinci âyette geçen اِنْشَقَّتْ (inşekkat) kelimesinin masdarından alır. اَلإنْشِقَاقُ (inşikāk), “yarılıp parçalanmak” demektir. İçinde secde âyeti bulunan sûrelerden biridir. Mushaf tertîbine göre 84, iniş sırasına göre ise 83. sûredir.
Kıyâmetin kopuşu esnâsında gökte ve yerde meydana gelecek korkunç hâdiseler, mahşer, amel defterlerinin dağıtılması, hesap, iyilere verilecek mükâfat ve kötüleri bekleyen ceza konuları kısa fakat son derece tesirli bir üslupla arz edilir.
Mushaftaki sıralamada seksen dördüncü, iniş sırasına göre seksen üçüncü sûredir. İnfitâr sûresinden sonra, Rûm sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
Onlar, kendilerini hakka davet eden Kur’an’a inanıp itaat etmemektedirler. Halbuki onlardan beklenen iman ve itaattir. Bunu yapmadıkları takdirde onları bekleyen can yakıcı bir azaptır. Çünkü, ancak iman edip sâlih amel işleyenler azaptan kurtulup, kesintisi olmayan, bitip tükenmek bilmeyen bir mükâfata erişebileceklerdir.
21. âyette, Kur’an okunurken secde etmeyen kâfirler kınandığı için bir kısım fakihler, bu âyet okunduğunda secde edilmesi gerektiğini söylemişlerdir. Ebû Hanîfe (r.h.) burada secde etmenin vacip olduğu kanaatindedir.
Şimdi gelmekte olan Burûc sûresi, bilhassa İnşikak sûresindeki “Oysa Allah, onların içlerinde ne gizlediklerini çok iyi bilmektedir” (İnşikâk 84/23) âyetiyle işaret buyrulduğu üzere kâfirlerin mü’minlere karşı besledikleri öfkeye ve mü’minlerin onlardan gördükleri mihnete katlanarak Allah yolunda şehadet ile büyük bir feyze ereceklerine ve Kur’ân’ın şanına dikkat çekiyor:Bizler için örnek şahsiyetler olan ashâb-ı kirâmın ve evliyâullâhın Kur’ân-ı Kerîm’e karşı hissettikleri büyük mes’ûliyet duygusu, onu ne derecede hay ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...