Hümeze Sûresi 6. Ayet Tefsiri


6 / 9


Hümeze Sûresi Hakkında

Hümeze sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 9 âyettir. İsmini birinci ayetteki اَلْهُمَزَةُ (hümeze) kelimesinden alır. Hümeze, birilerini arkasından çekiştirmeyi, kaş göz işaretiyle kötülemeyi, alay etmeyi alışkanlık haline getirmiş kimse demektir. Mushaf tertîbinde 104, iniş sırasına göre ise 32. sûredir.

Hümeze Sûresi Konusu

İnsanları ayıplamanın, onları alaya alıp kınamanın, gıybetlerini yapmanın, hâsılı ona zarar verecek sözlü veya fiili, açıktan veya gizliden zarar vermenin kötülüğü haber verilir. Böyle davranan bedbahtların varacağı cehennemin tasviri yapılır. 

Hümeze Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada yüz dördüncü, iniş sırasına göre otuz ikinci sûredir. Kıyâmet sûresinden sonra, Mürselât sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

TEFSİR:

Allah’a kulluğu bırakıp malına tapan, diliyle ve kaş göz işaretleriyle insanları yaralayan o bedbahtlar, öte dünyada اَلْحُطَمَةُ (Hutame)ye atılacaklardır. Hutame, cehennemin bir ismidir. “Kırıp geçiren, parçalayan” demektir. Çünkü cehennem, içine atılanları yakmakta, kırıp parçalamaktadır. Burada cehenneme “hutame” denmesinde şöyle bir incelik vardır: “Hutame”, hümeze ve lümeze vezinlerine uygundur. Hümeze, lümeze, söz ve davranışlarıyla insanların onurlarını kıran, şeref ve haysiyetlerini inciten, mahveden insandır. Bu davranışlarına tam uygun bir ceza olarak onlar, içine düşenleri çatır çatır kıracak ve mahvedecek olan “hutame”ye atılmaktadırlar. Yine bu “hutame” isminde, cehenneme atılanların, ateş içinde yandıkça çatır çatır kırılan odunlar gibi olacaklarına da işaret vardır. Burada hümeze ve lümeze takımına âdeta şöyle denilmektedir: “Ey başkasının şahsiyetini, şeref ve haysiyetini kıran, taşlayan, ayıplayan ahmak! Önünde seni de böyle kırıp parçalayacak Hutame vardır.”

Onların Hutame’ye atlışları لَيُنْبَذَنَّ (le yünbezenne) fiiliyle haber verilir. اَلنَّبْذُ (nebez), bir şeyi hiç değer vermeden, kıymetsiz ve hakir görerek atmak mânasına gelir. Bu dünyada zenginliği sebebiyle kendini değerli sanan o kişi kıyamet günü hakir biri olarak cehenneme atılacaktır. Burada Hutame, Allah Teâlâ’ya izâfe edilerek نَارُ اللّٰهِ (nârullâh) yâni “Allah’ın ateşi” olarak tarif edilir. Kur’ân-ı Kerîm’de sadece burada böyle bir ifade geçmektedir. Bunun hikmeti, sadece o ateşin dehşetini ve korkunçluğunu anlatmak için değil, aynı zamanda dünyada mal varlığı sebebiyle gurura kapılıp böbürlenenlerin Cenâb-ı Hak katında ne kadar nefretle karşılandıklarını belirtmek içindir. Allah Teâlâ, o gibileri yakacak olan bu ateşe mahsus olmak üzere onu kendine nispet etmiştir.

Hutâme’nin ateşi ta gönüllere kadar yükselecek ve onları yakacaktır. Bu ifade iki incelik taşır. Birincisi; gönül bedenin en nazik yeridir, en çok acıyı o duyar. En küçük acıyı bile hisseder. Ateşin oraya ulaşması, cehennemde yananların ne kadar dehşetli bir acı duyacaklarını ifade eder. İkincisi; gönül düşüncelerin mahallidir. İşte ateş, o kötü niyetleri, düşünceleri, bâtıl itikatları taşıyan gönülleri saracak ve bu kötü düşünceleri sebebiyle onları yakıp kavuracaktır.

Vasıfları anlatılan suçlular, cehenneme atılacak, cehennem üstlerine kapatılacaktır. Onlar için, değil kapı veya pencere, bir delik bile olmayacaktır. Üzerlerine yüksek sütunlar dikilecektir. Yahut, bu suçlular, yüksek sütunlar ile bağlanacaklardır. Yahut ateşin alevi uzun sütunlar şeklinde yükselecektir. Hâsılı onlar azap üstüne azaba, ceza üstüne cezaya uğratılacaklardır. Rabbimiz bütün kullarını azabından, cehenneminden muhafaza buyursun! Amin!...

Âhireti unutup maddeye taparak insanların maddi manevî haklarına tecavüz eden kâfirlerin daha ziyade âhirette karşılaşacakları kötü akıbeti haber veren Hümeze sûresini, böyle zalimlere Cenâb-ı Hakk’ın dünyada bile hadlerini bildireceğini hatırlatan Fîl sûresi takip edecektir:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hümeze Sûresi Ayetler:

1 - 3 4 - 9

https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/kibir-ve-kendini-begenmek-ile-ilgili-ayetler-197207-m.jpg
Kibir ve Kendini Beğenmek ile İlgili Ayetler

“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/yusuf-suresinin-39-ayeti-ne-anlatiyor-197194-m.jpg
Yusuf Suresinin 39. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/yusuf-suresinin-33-ayeti-ne-anlatiyor-197175-m.jpg
Yusuf Suresinin 33. Ayeti Ne Anlatıyor?

Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/mahmut-sagir-kuran-ziyafeti-285-ibrahim-suresi-38-41-ayetler-197176.png
Mahmut Sağır (Kuran Ziyafeti 285) İbrahim Sûresi 38-41. Ayetler

İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/11/vakia-suresi-hakkinda-bilgi-197173-m.jpg
Vakıa Suresi Hakkında Bilgi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (v ...