# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَمْ يَكُنِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِك۪ينَ مُنْفَكّ۪ينَ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ الْبَيِّنَةُۙ | |
Türkçe Okunuşu | Lem yekuni-lleżîne keferû min ehli-lkitâbi vel-muşrikîne munfekkîne hattâ te/tiyehumu-lbeyyine(tu) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kâfir olan Ehl-i kitap ve müşrikler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar içinde bulundukları inkâr hâlinden ayrılacak değillerdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3. Kitap ehlinden ve ortak koşanlardan inkarcılar, kendilerine apaçık bir belge, içinde kesin ve en doğru hükümlerin bulunduğu arınmış sahifeleri okuyan, Allah katından bir Peygamber gelene kadar dinlerinden vazgeçecek değillerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ehli kitab ve müşriklerden o küfredenler: infilâk edecek değildi gelinciye kadar kendilerine beyyine |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 1,2,3. Kitablardan ve müşriklerden küfredenler kendilerine apaçık bir hüccet, (ya'nî) içinde (kitabların) en doğru (hükümleri) yazılı, (baatıldan âzâde ve) temiz sahîfeleri okuyacak Allahdan bir peygamber gelinceye kadar (gûyâ intizaar edeceklerdi, dînlerinden) ayrılacak değillerdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kitab ehlinden ve müşriklerden inkâr edenler, kendilerine beyyine (apaçık delil)gelinceye kadar (bulundukları dinden) ayrılacak kimseler değildi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ehl-i kitab (Yahûdi'lerle Hristiyanlar) ve müşriklerden (putlara tapanlardan) o kafir olanlar, kendilerine açık bir hüccet gelinceye kadar (üzerinde bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ehl-i kitaptan ve müşriklerden kâfir olanlar kendilerine apaçık bir hüccet gelinceye değin (küfürlerinden) ayrılacak değillerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kitap Ehlinden kâfir olanlar ile müşrikler, kendilerine delil gelinceye kadar dinlerinden ayrılacak değillerdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who reject (Truth), among the People of the Book and among the Polytheists, were not going to depart (from their ways) until there should come to them Clear Evidence,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvulması gerekir. Beyyine Sûresi 1. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
Âl-i İmrân Suresi 191. Ayetinin Arapçası:اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَا ...
Âl-i İmrân Suresi 190. Ayetinin Arapçası:اِنَّ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ لَاٰيَاتٍ لِاُو۬لِي الْاَلْبَابِ ...
Âl-i İmrân Suresi 189. Ayetinin Arapçası:وَلِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ۟ Âl-i İmrân Suresi 189. Ayeti ...
Âl-i İmrân Suresi 188. Ayetinin Arapçası:لَا تَحْسَبَنَّ الَّذ۪ينَ يَفْرَحُونَ بِمَٓا اَتَوْا وَيُحِبُّونَ اَنْ يُحْمَدُوا بِمَا لَمْ يَفْعَلُوا فَلَا ...
Âl-i İmrân Suresi 187. Ayetinin Arapçası:وَاِذْ اَخَذَ اللّٰهُ م۪يثَاقَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلَا تَكْتُمُونَهُۘ ...
Âl-i İmrân Suresi 186. Ayetinin Arapçası:لَتُبْلَوُنَّ ف۪ٓي اَمْوَالِكُمْ وَاَنْفُسِكُمْ وَلَتَسْمَعُنَّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْل ...