A'lâ Sûresi 5. Ayet Tefsiri


5 / 19


A'lâ Sûresi Hakkında

A‘lâ sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 19 âyettir. İsmini, Allah Teâlâ’nın birinci âyette geçen ve “en yüce, en üstün” mânasına gelen اَلْاَعْلٰى  (A‘lâ) adından alır. Mushaf tertîbine göre 88, iniş sırasına göre 8. sûredir.

A'lâ Sûresi Konusu

Cenab-ı Hakkın her türlü kusurdan, beşeri sıfatlardan ve yakışıksız isnatlardan tenzih edilmesinin gereği vurgulanır. Sonra da kullar için hazırlanan maddi ve mânevî nimetlerden bahsedilerek kâfirler imana, nankörler şükre davet edilir. İslâm davetinin kabul görüp yayılacağı ve mü’minlerin yakın zamanda başarıya erişeceği müjdesi verilir. 

A'lâ Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada seksen yedinci, iniş sırasına göre sekizinci sûredir. Tekvîr sûresinden sonra, Leyl sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (Şevkânî, V, 492).

A'lâ Sûresi Fazileti

Peygamberimiz (s.a.s.) A’lâ sûresini çok severdi. Vitir namazında çoğunlukla birinci rekatta bu sûreyi, ikinci rekatta Kâfirûn sûresini üçüncü rekatta ise İhlâs ve Muavvizeteyn’i okurdu. Bayram ve Cuma namazlarında da bu sûreyi sık sık okudukları rivayet edilir. (Ebû Dâvûd, Vitr 4; Tirmizî, Vitr 9)

فَجَعَلَهُ غُثَٓاءً اَحْوٰىۜ ﴿٥﴾
Karşılaştır 5: Sonra da onları çürüyüp kararmış artıklara çevirdi.

TEFSİR:

O yüce Rab, insanların ve hayvanların faydalanmaları için yaylaları, mezraları, otlakları, bağ, bahçe ve ormanları, oralardaki her türlü bitkileri, yeşillikleri, ağaçları, meyve ve sebzeleri ilâhî kudretiyle terütâze yetiştirip çıkarmaktadır. Sayıları milyonlarla ifade edilen bu bitkilerden her biri, Allah Teâlâ’nın ayrı bir tecellisinin ve ezeli plandaki takdirinin bir gereği olup, taşıdıkları çeşitli renk, tat, koku ve güzelliklerle insan ve hayvanlara faydalı oldukları gibi, ayrıca kendilerini çıkaran o yüce gücün varlığına, birliğine ve kudretinin üstünlüğüne delalet etmektedirler. O yüce Rab, sadece yeşillikleri çıkarıp ilkbaharı getiren değil, aynı zamanda onları kurutup karartarak sonbaharı da getirendir. Bir tarafta baharın getirdiği yeşillikler, temiz hava, bitkilerin açması, diğer tarafta ise bitkilerin solması, kurumuş yapraklar haline dönüşmesi, rüzgarların dağıtmasıyla birlikte derelerde nehirlerde çerçöp olarak akması manzaraları bulunmaktadır.

Ayette zikredilen غُثَٓاءً  (ğusâ), sel sularının meralardaki otları ve çöpleri birbirine katarak sürükleyip getirdiği ve derelerin etrafına fırlattığı ot, çöp ve yapraktan oluşan sel kusuğudur. اَحْوٰى  (ehvâ) ise karamsı, esmer, koyu yeşil ve isli renklere denmektedir. Bu lafızlar yaylalar ve otlaklardaki yeşil bitkilerin kuruyup dökülerek veya hayvanlar tarafından yenilip dışarı atılarak sel sularının süpürüp sürükleyeceği gübreler haline getirilmesini ifade eder ki, o zaman kömür gibi siyah veya esmer yanıcı bir madde olur. Bu ayette yeraltı katmanlarında taşkömürünün teşekkülüne bir işaret olabileceği zamanın geçmesiyle daha iyi anlaşılmaktadır.

Yemyeşil otlak ve ekinlerin bir zaman sonra çürüyüp kararmış atıklara çevrilmesi, kendi varlığımız ve sağlığımız da dâhil şu an fevkalade göz kamaştırıcı olan dünya nimetlerinin birgün böyle yok olup gideceğine işaret etmektedir. Öyleyse insan, dünyanın gelip geçici nimetlerine takılıp kalmamalı; kendisini ebedî cennet nimetlerine götürecek Kur’an gibi emsalsiz bir rehbere sımsıkı sarılmalıdır. Resûlullah (s.a.s.)’e bir daha unutmayacak ve unutulmayacak şekilde vahyedilen o Kur’an’a:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-82-ayeti-ne-anlatiyor-195113-m.jpg
Enâm Suresinin 82. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2017/09/hasta_dua-702x336.jpg
Şifa Ayetleri

Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2019/04/fakirlik_görmez-702x336.jpg
Vakıa Suresi

Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-79-ayeti-ne-anlatiyor-195094-m.jpg
Enâm Suresinin 79. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...