# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ a’taynâke-lkevśer(a) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Şüphesiz biz sana Kevser; bol nimet, ilim ve büyük şeref verdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3. (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Muhakkak biz sana Kevser'i verdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz verdik sana hakikatte kevser |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Habîbim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz ki biz sana Kevser'i verdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm), gerçekten biz sana (cennetdeki Havz-ı) Kevseri = pek çok hayırları verdik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, Biz sana Kevser'i verdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz sana Kevser'i verdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To thee have We granted the Fount (of Abundance). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kevser Sûresi 1. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...