# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَذَاقَتْ وَبَالَ اَمْرِهَا وَكَانَ عَاقِبَةُ اَمْرِهَا خُسْرًا | |
Türkçe Okunuşu * | Feżâkat ve bâle emrihâ ve kâne ‘âkibetu emrihâ ḣusrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsrân oldu. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar, işlerinin karşılığını tattılar; işlerinin sonu hüsran oldu. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşlerinin vebalini tattılar. İşlerinin sonucu tam bir hüsran olmuştur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O suretle emrinin vebalini tattı ve işinin akıbeti bir hüsran oldu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte o (her memleket halkı) yapdığının ağırlığını tatmış, işinin sonu bir hüsran (ve helak) olmuşdur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Öyle ki (onlar) işlerinin vebâlini tattı ve işlerinin âkıbeti hüsrân oldu! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Öylece küfürlerinin cezasını taddılar ve işlerinin sonu bir hüsran oldu. (Ahirette de bir perişanlık içindeler.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık işlerinin vebalini tattı ve işlerinin sonu bir hüsrândan ibaret oldu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then did they taste the evil result of their conduct, and the End of their conduct was Perdition. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Talâk Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (v ...
“Ey iman edenler! Sizden biriniz dinden dönerse, şunu iyi bilsin ki, Allah o şahsın yerine, kendisinin sevdiği ve kendisini seven insanlar getirir. ...