# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كَبُرَ مَقْتًا عِنْدَ اللّٰهِ اَنْ تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kebura makten ‘inda(A)llâhi en tekûlû mâ lâ tef’alûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yapmadığınız ve yapmayacağınız şeyleri söylemek, Allah katında büyük kızgınlığa sebep olan çok çirkin bir davranıştır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük gazaba sebep olur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza sebeb olur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yapmıyacağınız şey'i söylemeniz, Allah yanında çok mebguzdur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yapmayacağınızı söylemeniz, en şiddetli bir buğz (u da'vet etmiş olmak) bakımından, Allah indinde büyüdü. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir gazab (sebebi) oldu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yapmıyacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında buğz bakımından çok büyüktür. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yapmayacağınız şeyi söylemeniz Allah indinde çok mebğuzdur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir gazap nedenidir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Grievously odious is it in the sight of Allah that ye say that which ye do not. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Saf Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...