# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِتَّخَذُٓوا اَيْمَانَهُمْ جُنَّةً فَصَدُّوا عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ اِنَّهُمْ سَٓاءَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | İtteḣażû eymânehum cunneten fesaddû ‘an sebîli(A)llâh(i)(c) innehum sâe mâ kânû ya’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar, yeminlerini kalkan olarak kullanıp, hem kendileri Allah’ın yolundan yan çiziyor, hem de insanları Allah yolundan alıkoymaya çalışıyorlar. Bu yaptıkları, gerçekten pek kötü bir şeydir! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlar, yeminlerini kalkan edinerek Allah'ın yolundan alıkoyarlar. İşledikleri işler gerçekten ne kötüdür! |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yeminlerini kalkan yaptılar da insanları Allah’ın yolundan çevirdiler. Gerçekten onların yaptıkları şey ne kötüdür! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah'ın yolundan çevirdiler. Onların yaptıkları ne kötüdür! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yeminlerini bir kalkan edinip de Allah yolundan yan çizmektedirler, hakıkat bunlar ne fena yapıyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar yeminlerini bir kalkan edindiler ve Allahın yolundan sapdılar. Hakıykat, onların yapdıkları şeyler ne kötüdür! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Müslüman olduklarına dâir) yeminlerini bir kalkan edindiler de (insanları) Allah yolundan alıkoydular. Muhakkak ki onların yapmakta oldukları şey, ne kötüdür! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yeminlerini bir kalkan edinib de Allah yolundan yüz çevirmektedirler. Doğrusu bunlar ne fena yapıyorlar!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yeminlerini bir kalkan edindiler de, artık Allah'ın yolundan sapıttılar. Şüphe yok ki, onların yaptıkları ne kadar fena oldu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar, halkı Allah yolundan alıkoymak için yeminlerini kalkan yaptılar. Bu yaptıkları, gerçekten pek kötü birşeydir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They have made their oaths a screen (for their misdeeds): thus they obstruct (men) from the Path of Allah. truly evil are their deeds. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Münâfikûn Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَاِذَا قَرَأْتَ الْقُرْاٰنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ Kur’an okuyacağın vakit, o kovulmuş şeyt ...