Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Mü'min / 23 | Biz Mûsâ’yı mûcizelerimizle ve apaçık bir delille gönderdik. |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 24 | Firavun’a, Hâmân’a ve Kârûn’a. Ama onlar Mûsâ için: “Bu bir sihirbaz, büyük bir yalancı!” dediler. |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 25 | Mûsâ onlara katımızdan gerçeği getirince, bu kez: “Mûsâ ile beraber iman edenlerin yeni doğan erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını-kızlarını ise hizmetlerimizde kullanmak üzere sağ bırakın!” dediler. Fakat kâfirlerin tuzakları neticede boşa çıkmaya mahkûmdur. |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 26 | Firavun dedi ki: “Bırakın beni Mûsâ’yı öldüreyim. O da Rabbine yalvarsın da gelsin onu benim elimden kurtarsın! Çünkü ben onun sizin dîninizi değiştireceğinden veya ülkede fesat çıkaracağından korkuyorum.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 27 | Mûsâ da: “Ben, hesap gününe inanmayan her kibirli zorbadan benim de sizin de Rabbiniz Allah’a sığınırım!” dedi. |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 28 | Firavun âilesinden o ana kadar imanını gizlemiş mü’min bir adam şöyle hitap etti: “Ne o! Yoksa siz bir insanı «Rabbim Allah’tır» dediği için öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden apaçık mûcizeler, deliller getirmiştir. Eğer o bir yalancıysa, zâten yalanının cezasını kendisi çekecektir. Fakat doğru söylüyorsa, onu inkâr ettiğiniz takdirde en azından sizi tehdit ettiği azabın bir kısmı dünyadayken başınıza gelecektir. Çünkü Allah haddini aşan, kabiliyet ve imkânlarını boşa harcayan ve çok yalan söyleyen kimseleri doğru yola ulaştırmaz.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 29 | “Ey kavmim! Görünen o ki bugün ülkede hâkimiyet, iktidar ve üstünlük sizin elinizde! Fakat yarın Allah’ın azabı gelip tepemize çökerse, söyler misiniz hangi kuvvet bizi ondan kurtarabilir?” Buna karşılık Firavun: “Ben size sadece kendimce doğru bulduğum görüşü bildiriyor ve size ancak tutulması gereken doğru yolu gösteriyorum” dedi. |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 30 | Bunun üzerine mü’min adam: “Ey kavmim!” dedi, “Eğer Mûsâ’yı yalanlar veya onu öldürmeye teşebbüs ederseniz, ben sizin geçmişte Allah’a baş kaldıran zâlim toplumların uğradığı türden bir felâkete uğramanızdan korkuyorum!” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 31 | “Tıpkı Nûh kavminin, Âd ve Semûd halklarının ve ondan sonraki toplumların başlarına gelen korkunç felâketlerin benzeri bir felâkete... Yoksa Allah kullarına asla zulmetmek istemez.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 32 | “Ey kavmim! Yine ben sizin hakkınızda o çağrışma, o feryâd u figân gününden korkuyorum.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 33 | “O gün arkanızı dönüp kaçmaya çalışırsınız, ama ne çâre! Çünkü sizi Allah’ın azabından kurtaracak kimse bulunmaz. Allah kimi saptırırsa, artık ona yol gösteren olmaz.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 34 | “Daha önce Yûsuf da size apaçık deliller getirmişti. Ama siz onun getirdiği gerçek hakkında hep şüphe edip durmuştunuz. O öldüğünde ise: «Bundan sonra Allah asla bir peygamber göndermez» demiştiniz. İşte Allah haddini aşan, kabiliyet ve imkânlarını boşa harcayan ve şüpheler içinde bocalayıp duran kimseleri böyle saptırır.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 35 | “Onlar, kendilerine ulaşmış hiçbir kesin delil olmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında tartışanlardır. Bu tutum, Allah katında da, iman edenler yanında da pek büyük bir gazap ve nefret sebebidir. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 36 | Firavun: “Ey Haman! Bana yüksek bir kule yap” dedi, “Umarım ki böylece yollara ulaşırım.” |
|
Ömer Çelik | Mü'min / 37 | “Evet göklere giden yollara ulaşır da belki Mûsâ’nın ilâhını görürüm; gerçekten var mı yok mu anlarım. Gerçi ben onun bir yalancı olduğundan eminim, ama neyse!” Yaptığı çirkin işler Firavun’a işte böyle güzel gösteriliyor ve bunun neticesi olarak doğru yoldan hep uzak kalıyordu. Firavun’un bu tuzağı da hüsrândan başka bir sonuç vermedi. |
|
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...
Hac suresinin 23. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 23. Ayet Arapça: ِ اِنَّ اللّٰهَ يُدْخِلُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جَنَّاتٍ ...
Cuma sûresi Medine’de inmiştir. 11 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen اَلْجُمْعَةُ (Cuma) kelimesinden almıştır. اَلْمُسَبِّحَاتُ (Müsebbihât) sûrelerin ...
Hac suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 7. Ayet Arapça: وَاَنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ لَا رَيْبَ ف۪يهَاۙ وَاَنَّ اللّٰهَ يَبْعَثُ مَنْ ف ...
Hac suresinin 1. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 1. Ayet Arapça: يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْۚ اِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَيْءٌ ...