Meal | Sure | Ayet | Karşılaştır |
---|---|---|---|
Ömer Çelik | Âl-i İmrân / 182 | Bu yakıcı azap, bizzat kendi ellerinizle âhirete gönderdiğiniz suç ve günAhlarınızın karşılığıdır. Yoksa AllAh kullarına asla zulmetmez. |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 38 | AllAh’a ve âhiret gününe inanmadıkları halde mallarını insanlara gösteriş için harcayanları da AllAh sevmez. Bir kimsenin arkadaşı şeytan olursa, o ne fenâ bir arkadaştır! |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 39 | Onlar, AllAh’a ve âhiret gününe inanıp, AllAh’ın kendilerine ihsân ettiği nimetlerden O’nun yolunda harcasalardı, ne zararları olurdu sanki! Ama AllAh onları çok iyi bilmektedir. |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 59 | Ey iman edenler! AllAh’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve içinizden kendilerine yetki verdiğiniz yöneticilere de itaat edin. Eğer AllAh’a ve âhiret gününe gerçekten inanıyorsanız, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz bir meseleyi hemen AllAh’a ve Peygamber’e arzedin. Böyle yapmanız, hem hakkınızda dAha hayırlıdır, hem de netice itibariyle dAha güzeldir. |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 74 | O halde dünya hayatını verip âhireti almak isteyen samimi mü’minler AllAh yolunda savaşsınlar. Kim AllAh yolunda savaşır da öldürülür veya gâlip gelirse, biz ona pek yakında büyük bir mükâfat vereceğiz. |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 75 | Size ne oluyor ki, AllAh yolunda, ayrıca, baskı altına alınıp çaresiz bırakılarak: “Rabbimiz! Ahâlisi zâlim olan şu memleketten bizi kurtar. Bize tarafından bir sAhip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diye yalvarıp duran zavallı erkekler, kadınlar ve yavrular uğrunda savaşmıyorsunuz? |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 77 | Ne zaman savaş izni verileceğini sorup durdukları bir zamanda kendilerine: “Şimdilik elinizi savaştan çekin, namazı dosdoğru kılın ve zekâtı verin” denilen kimseleri görmedin mi? Nihâyet üzerlerine savaş farz kılınınca içlerinden bir kısmının, AllAh’tan korkar gibi, hatta dAha da fazla insanlardan korkmaya başladığını ve: “Rabbimiz, bize savaşı niçin farz kıldın? Bize biraz dAha mühlet verseydin olmaz mıydı?” dediklerini görürsün. Onlara de ki: “Dünyanın menfaati pek azdır ve kısa bir süre içindir. Âhiret ise, AllAh’a karşı gelmekten sakınanlar için bütünüyle hayırdır ve size orada kıl kadar bile bir haksızlık yapılmaz.” |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 134 | Kim dünya nimet ve mutluluğunu istiyorsa, şunu bilsin ki, dünyanın da âhiretin de nimet ve mutluluğu AllAh katındadır. AllAh, her şeyi hakkıyla işiten ve kemâliyle görendir. |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 136 | Ey iman edenler! AllAh’a, Rasûlü’ne, Rasûlü’ne indirdiği kitaba ve dAha önce indirdiği kitaplara imanda sebât edin! Kim AllAh’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhireti inkâr ederse, koyu bir sapıklığa sapmış, haktan tamâmen uzaklaşmış olur. |
|
Ömer Çelik | Nisâ / 162 | Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ile, sana indirilene ve senden önce indirilen kitaplara iman eden mü’minlere; özellikle namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, AllAh’a ve âhiret gününe iman edenlere pek büyük bir mükâfat vereceğiz. |
|
Ömer Çelik | Mâide / 5 | Bugün size bütün iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Ehl-i kitabın yiyeceği size helâl, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. İffetinizi korumanız, zinâ etmemeniz, gizli dost edinmemeniz şartıyla ve mehirlerini verdiğiniz takdirde hür ve iffetli mü’min kadınlar ile sizden önce kitap verilmiş olanların hür ve iffetli kadınları size helâldir. Her kim inanılması gereken kâideleri inkâr ederse, onun bütün amelleri boşa gider ve o âhirette kesin olarak zarara uğrayanlardan olur. |
|
Ömer Çelik | Mâide / 33 | AllAh ve Rasûlü’ne karşı savaş açanların ve silAhlı eylemlerle yeryüzünde fitne fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ya öldürülmek veya asılmak yAhut el ve ayaklarının çapraz kesilmesi ya da bulundukları yerden sürgün edilmektir. Dünyada onların cezası böyle bir rezilliktir; âhirette de onlar için pek büyük bir azap vardır. |
|
Ömer Çelik | Mâide / 41 | Ey Peygamber! Gerek kalpleri iman etmediği halde yalnızca dilleriyle “İnandık!” diyen münafıklardan, gerekse yalanı can kulağıyla dinleyen ve sana gelmemiş bir topluluk hesabına casusluk eden yAhudilerden küfürde birbirleriyle yarışırcasına koşturup duranlar sakın seni üzmesin. Onlar, kitaptaki kelimelerin yerlerini ve anlamlarını değiştirerek tAhrif ederler. Peygamber’in huzuruna gelenlere şöyle derler: “Eğer size şöyle bir hüküm verilirse kabul edin, eğer istediğimiz hüküm verilmezse, aman onu kabulden geri durun!” AllAh bir kimseyi fitneye düşürmek isterse, artık sen onu AllAh’ın elinden kurtaramazsın. Onlar, kalplerini AllAh’ın temizlemek istemediği kimselerdir. Onlar için dünyada bir rezillik, âhirette de pek büyük bir azap vardır. |
|
Ömer Çelik | Mâide / 69 | Sözde iman edenlerden, yAhudilerden, sabiîlerden ve Hristiyanlardan kim AllAh’a ve âhiret gününe inanıp sâlih ameller işlerse, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. |
|
Ömer Çelik | En'âm / 32 | Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka değildir! Âhiret yurdu ise AllAh’a karşı gelmekten sakınanlar için dAha hayırlıdır. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız? |
|
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...