Şuarâ Sûresi
< 370 >
19. Cüz
“Bana, arkamdan hayırla anılmayı nasip et. ﴾84﴿ “Beni nimetlerinle dolu Cennetin vârislerinden eyle. ﴾85﴿ “Babamı da bağışla; çünkü o yolunu şaşırmışlar arasında. ﴾86﴿ “İnsanların diriltildiği günde beni rezil etme. ﴾87﴿ “Öyle bir gün ki, ne malın bir faydası olur, ne evlâdın. ﴾88﴿ “Ancak Allah'a selim bir kalple gelen kurtulur.” ﴾89﴿ O gün Cennet takvâ sahiplerine yaklaştırılmıştır. ﴾90﴿ Cehennem de azgınlara gösterilmiştir. ﴾91﴿ Onlara denir ki: “Nerede şimdi taptıklarınız— ﴾92﴿ “Allah'tan başka? Size yardım edebiliyorlar mı? Veya kendilerini olsun kurtarabiliyorlar mı?” ﴾93﴿ Derken, Cehenneme tepetaklak atılırlar onlar da, azgınlar da. ﴾94﴿ Ve hep birlikte İblis'in orduları da. ﴾95﴿ Cehennemde çekişip dururken derler ki: ﴾96﴿ “Allah'a yemin olsun, apaçık bir sapıklık içindeymişiz. ﴾97﴿ “O vakit sizi Âlemlerin Rabbiyle bir tutuyorduk. ﴾98﴿ “Fakat bizi o mücrimler saptırdı. ﴾99﴿ “Şimdi ne bir şefaatçimiz var bizim, ﴾100﴿ “Ne de candan bir dostumuz. ﴾101﴿ “Ne olur, bir fırsatımız daha olsa da mü'minlerden olsaydık!” ﴾102﴿ İşte bunda bir âyet vardır. Fakat onların çoğu yine iman etmez. ﴾103﴿ Rabbin ise hem Azizdir, hem Rahîm. ﴾104﴿ Nuh kavmi de peygamberlerini yalanladı. ﴾105﴿ Kardeşleri Nuh onlara “Sakınmıyor musunuz?” demişti. ﴾106﴿ “Ben size güvenilir bir elçiyim. ﴾107﴿ “Allah'tan korkun ve bana itaat edin. ﴾108﴿ “Hizmetim için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim Âlemlerin Rabbine aittir. ﴾109﴿ “Allah'tan korkun ve bana itaat edin.” ﴾110﴿ Onlar, “Sana uyanlar hep ayak takımı; biz sana inanır mıyız?” dediler. ﴾111﴿
سُورَةُ الشُّعَرَاءِ
< ٣٧٠ >
الجزء١٩
وَاجْعَلْ ل۪ي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِر۪ينَۙ ﴿٨٤﴾ وَاجْعَلْن۪ي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّع۪يمِۙ ﴿٨٥﴾ وَاغْفِرْ لِاَب۪ٓي اِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّٓالّ۪ينَۙ ﴿٨٦﴾ وَلَا تُخْزِن۪ي يَوْمَ يُبْعَثُونَۙ ﴿٨٧﴾ يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَۙ ﴿٨٨﴾ اِلَّا مَنْ اَتَى اللّٰهَ بِقَلْبٍ سَل۪يمٍۜ ﴿٨٩﴾ وَاُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّق۪ينَۙ ﴿٩٠﴾ وَبُرِّزَتِ الْجَح۪يمُ لِلْغَاو۪ينَۙ ﴿٩١﴾ وَق۪يلَ لَهُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْبُدُونَۙ ﴿٩٢﴾ مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ هَلْ يَنْصُرُونَكُمْ اَوْ يَنْتَصِرُونَۜ ﴿٩٣﴾ فَكُبْكِبُوا ف۪يهَا هُمْ وَالْغَاوُ۫نَۙ ﴿٩٤﴾ وَجُنُودُ اِبْل۪يسَ اَجْمَعُونَۜ ﴿٩٥﴾ قَالُوا وَهُمْ ف۪يهَا يَخْتَصِمُونَۙ ﴿٩٦﴾ تَاللّٰهِ اِنْ كُنَّا لَف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍۙ ﴿٩٧﴾ اِذْ نُسَوّ۪يكُمْ بِرَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿٩٨﴾ وَمَٓا اَضَلَّنَٓا اِلَّا الْمُجْرِمُونَ ﴿٩٩﴾ فَمَا لَنَا مِنْ شَافِع۪ينَۙ ﴿١٠٠﴾ وَلَا صَد۪يقٍ حَم۪يمٍ ﴿١٠١﴾ فَلَوْ اَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ ﴿١٠٢﴾ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةًۜ وَمَا كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُؤْمِن۪ينَ ﴿١٠٣﴾ وَاِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَز۪يزُ الرَّح۪يمُ۟ ﴿١٠٤﴾ كَذَّبَتْ قَوْمُ نُوحٍۨ الْمُرْسَل۪ينَۚ ﴿١٠٥﴾ اِذْ قَالَ لَهُمْ اَخُوهُمْ نُوحٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ ﴿١٠٦﴾ اِنّ۪ي لَكُمْ رَسُولٌ اَم۪ينٌۙ ﴿١٠٧﴾ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۚ ﴿١٠٨﴾ وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَم۪ينَۚ ﴿١٠٩﴾ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِۜ ﴿١١٠﴾ قَالُٓوا اَنُؤْمِنُ لَكَ وَاتَّبَعَكَ الْاَرْذَلُونَۜ ﴿١١١﴾

Önceki Sonraki


logo