Kevser Sûresi 2. Ayet Tefsiri


2 / 3


Kevser Sûresi Hakkında

Kevser sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 3 âyettir. Kur’ân-ı Kerîm’in en kısa sûresidir. İsmini birinci âyette geçen ve genel olarak “çok iyilik, çok nimet” mânasına gelen اَلْكَوْثَرُ (kevser) kelimesinden alır. Sûre اِنَّاۤ اَعْطَيْنَا (İnnâ a‘taynâ) ve اَلنَّحْرُ (Nahr) isimleriyle de anılır. Mushaf tertîbine göre 108, iniş sırasına göre 15. sûredir.

Kevser Sûresi Konusu

Allah Teâlâ’nın, Resûl-i Ekremi’ne ihsan ettiği nimetleri, lütfettiği feyiz ve bereketi, onun beşeriyetin gönlünde nâil olduğu şeref ve saltanatı beyân eder. Resûlullah (s.a.s.)’e uzanan dilleri susturup, onları ebedî bir ebterliğe mahkûm kılar.

Bir kısım inkârcılar, insanlığa en büyük rahmet tecellisi olarak gönderilen Resûl-i Ekrem (s.a.s.)’in kıymetini bilemiyor, ona hakaretler ediyor ve düşmanlık yapıyorlardı. Efendimiz (s.a.s.)’in mübârek gönlünü üzecek uygunsuz, edep dışı sözler sarf ediyorlardı. Bu sebeple Yüce Rabbimiz, pek sevdiği Rasûlü’nü zaman zaman teselli buyurmuştur. Âyet-i kerîmede buyrulur:

“Doğrusu biz, onların ileri geri söyledikleri kötü sözler yüzünden canının sıkıldığını, göğsünün daraldığını çok iyi biliyoruz. Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.” (Hicr 15/97-98)

Müşriklerin, Efendimiz (s.a.s.)’e yönelik hakaretlerinden biri de, erkek çocuklarının yaşamaması sebebiyle ona “ebter”, yani “erkek evladı kanalıyla nesli devam etmeyecek olan”, “soyu kesik olan” demeleriydi. Rivayete göre bir defasında Peygamberimiz (s.a.s.)’in ismi zikredilince müşrikler: “Bırakın onu. Onun sonu kesiktir. Onun soyunu devam ettirecek erkek evladı yoktur. Ölünce ismi unutulur, gider. Biz de ondan kurtuluruz” demişlerdi. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak Kevser sûresini indirerek Habib-i Edîbi’ni teselli buyurdu. (bk. Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXX, 426-427; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXXII, 124)

Kevser Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıraya göre yüz sekizinci, iniş sırasına göre on beşinci sûredir. Âdiyât sûresinden sonra Tekâsür sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır (bk. İbn Âşûr, XXX, 571).

فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ ﴿٢﴾
Karşılaştır 2: Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!

TEFSİR:

Bu kadar sayısız iyilik ve ihsana karşılık Yüce Allah, sırf kendi rızâsı için namaz kılmayı, bu nimetlere şükür olması için de, o dönemde sahip olunan malların en kıymetlisi olan develeri yine O’nun rızâsını kastederek kurban kesmeyi emir buyurur. Nitekim o dönemde müşrikler ıslık çalıp el çırparak ibâdet ediyor (bk. Enfâl 8/35) ve putlar için deve kesiyorlardı. Bunun için Allah Teâlâ Peygambe­rinden, sadece Rabbi için namaz kılıp kurban kesmesini istemiştir. Bu, aynı zamanda İslâm’ın esası olan tevhid ve ihlâsın emridir.

Bilindiği gibi namaz ibâdeti risâletin ilk günlerinde başlamış olmakla birlikte, Miraç’ta beş vakit olarak farz kılınmıştır. Kurban ibâdeti de hicrettin ikinci senesinde uygulanmaya başlamıştır. Kevser sûresi ise Mekke’nin ilk yıllarında inmiştir. Bu sebeple âyette vurgulanan husus, belli bir namaz ve kurban olmayıp biri bedenî diğeri malî olan namaz ve kurban ibâdetlerinin, aslında bu ikisini numûne kabul edersek, her türlü ibâdet, itaat ve kulluğun sadece ve sadece Allah’a yapılmasıdır. Çünkü O, bütün nimetlerin gerçek sahibidir. İbadete layık olan yalnızca O’dur. O’nun dışında sahte tanrılar dâhil hiçbir varlığın en küçük bir ilâhlık ve mabudluk vasfı yoktur.

Peygamber’e hakaret edebilecek kadar büyük bir densizliğe cüret eden kâfirlere ilâhî bir şamar olarak şöyle buyruluyor:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kevser Sûresi Ayetler:

1 2 3

https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/tegabun-suresinin-tefsiri-199514-m.jpg
Teğâbün Suresinin Tefsiri

Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/muminun-suresinin-62-ayeti-ne-anlatiyor-199526-m.jpg
Müminûn Suresinin 62. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/05/muminun-suresinin-53-ayeti-ne-anlatiyor-199487-m.jpg
Müminûn Suresinin 53. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2022/11/yasin-suresinin-fazileti-189631-m.jpg
Yasin Suresinin Fazileti

Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ  (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/05/muminun-suresinin-29-ayeti-ne-anlatiyor-199466-m.jpg
Müminûn Suresinin 29. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/05/muminun-suresinin-21-ayeti-ne-anlatiyor-199455-m.jpg
Müminûn Suresinin 21. Ayeti Ne Anlatıyor?

Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...