Hâkka Sûresi 26. Ayet Tefsiri


26 / 52


Hâkka Sûresi Hakkında

Hâkka sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 52 âyettir. İsmini, “kesin gerçek, meygana gelmesi kaçınılmaz olan kıyâmet” mânasındaki اَلْحَٓاقَّةُ  (hâkka) kelimesinden alır. Sûre ayrıca 12. âyette geçen “belleyici, uyanık” anlamındaki اَلْوَاعِيَةُ (Vâ‘iye) ve 32. âyette geçen “zincir” anlamındaki اَلسِّلْسِلَةُ (Silsile) isimleriyle de anılır. Mushaf tertîbine göre 69, iniş sırasına göre ise 78. sûredir.

Hâkka Sûresi Konusu

Helak edilmiş önceki kavimler örnek verilerek, Kur’an’a ve Peygamber’e inanmanın zarureti dikkatlere sunulur. Onlara imanın veya inkârın âhiretteki neticeleri calib-i dikkat manzaralar halinde gözler önünde canlandırılır. Kur’an’ın gerçekliğine dikkat çekilerek, müşriklerin iddialarına cevap verilir.

Hâkka Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada altmış dokuzuncu, iniş sırasına göre yetmiş sekizinci sûredir. Mülk sûresinden sonra, Meâric sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

TEFSİR:

O gün cehennemliklere amel defterleri sol taraflarından verilir. Defterini sol eliyle alan bedbaht, hasret ve pişmanlıklara yanar. “Keşke, keşke…” diyerek ah eder, inler. Defterinin kendisine hiç verilmemiş, hesabını hiç bilmemiş olmak ister. İlk ölümle her şeyin bitmiş olmasını temenni eder. “Keşke ilk ölüm işi bitirip, her şeyi kesip atsaydı da, beni bu felâketten kurtarsaydı” der. Hatta dünyadayken hiç istemediği, hep kaçtığı ölümü ister hale gelir. “Keşke şu an mümkün olsa da ölüp bu belâlardan, felâketlerden, azaplardan kurtulsam” diye arzu eder. Fakat artık bir daha ölmek yoktur. Onun için işe yarar bir hayat da yoktur. Sadece hasret, pişmanlık, feryâd ü figân vardır. Ömrünü uğrunda tükettiği malının kendine hiçbir fayda vermediğini; güvendiği, böbürlendiği, başkalarına zulüm aracı olarak kullandığı saltanatının, servet ve zenginliğinin yok olduğunu görür, “Eyvâh!” diye feryat eder. Tutunduğu delil ve tutamakların artık hiç bir işe yaramadığını anlar. Felâketler içinde yoksul ve çaresiz kaldığına yanar yakılır. İşte dünya saltanatına güvenip de hesabını yanlış yapan, başkalarına zulmettiği halde bir gün bunun cezasını çekmeyeceğini sanan, gaflet içinde azgınlık ve haksızlıklara devam eden mal ve saltanat sahiplerinin âkıbeti böyle olacaktır.

Böyleleri için bahsedilen pişmanlık azabının ötesinde daha ne büyük cezalar vardır:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/enfal-suresinin-10-ayeti-ne-anlatiyor-196012-m.jpg
Enfal Suresinin 10. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/enfal-suresinin-2-ayeti-ne-anlatiyor-195989-m.jpg
Enfal Suresinin 2. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/araf-suresinin-199-ayeti-ne-anlatiyor-195968-m.jpg
Araf Suresinin 199. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/baskasini-kendine-tercih-etmek-isar-ile-ilgili-ayetler-195961-m.jpg
Başkasını Kendine Tercih Etmek (İsar) İle İlgili Ayetler

Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/06/sirasiyla-namaz-sureleri--namazda-okunan-kisa-zammi-sureler-195731-m.jpg
Sırasıyla Namaz Sureleri | Namazda Okunan Kısa Zammı Sureler

Kısa sureler Kuran'daki sırasına göre hazırlanmıştır. Fatiha suresinden başlayarak Nas suresine kadar devam eden kısa surelerin Arapça, Türkçe okunuşl ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/07/araf-suresinin-194-ayeti-ne-anlatiyor-195950-m.jpg
Araf Suresinin 194. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَج۪يبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَا ...