Tekâsür Sûresi 4. Ayet Tefsiri


4 / 8


Tekâsür Sûresi Hakkında

Tekâsür sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “çoklukla övünmek” mânasına gelen اَلتَّكَاثُرُ (tekâsür) kelimesinden alır. اَلْهٰيكُمْ  (Elhâküm) ve اَلْمَقْبُورَةُ (Makbûre) isimleriyle de anılır. Mushaf tertîbine göre 102, iniş sırasına göre ise 16. sûredir.

Tekâsür Sûresi Konusu

Dünya tutkusunun, mal ve evlat çokluğu ile övünmenin kötülüğü bildirilir. Bu tür davranışların insanı ebedî felâkete uğratacağı hatırlatılır. Resûlullah (s.a.s.) bir gün Tekâsür sûresini okuduktan sonra şöyle buyurdu: “Âdem oğlu malım malım deyip duruyor. Ey Âdem oğlu! Yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin veya sadaka olarak verip sevap kazanmak üzere gönderdiğinden başka malın var mı ki?” (Müslim, Zühd 3-4; Tirmizî, Zühd 31)

Tekâsür Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada yüz ikinci, iniş sırasına göre on altıncı sûredir. Kevser sûresinden sonra, Mâûn sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır (bk. Buhârî, “Rikåk” 10; Şevkânî, V, 575).

TEFSİR:

Birinci âyette yer alan اَلإلْهَاءُ (ilhâ’), oyalamak, gaflete düşürmek, faydasız şeylerle uğraştırarak asıl yapılması gereken işlerden alıkoymaktır.

اَلتَّكَاثُرُ (tekâsür)’ün ise üç mânası vardır:

  İnsanın çok şey elde etmek için çalışmasıdır.

  İnsanların bolluk elde etmek için birbirleriyle yarışması ve birbirinin üzerine çıkmaya çaba göstermesidir.

  Çokluk ve bolluk sebebiyle insanların birbirlerine kibirli davranmalarıdır.

Allah’ın rızâsına uygun olması şartıyla birinci mânada “tekâsür” yasaklanmamıştır. İkinci ve üçüncü mânada olanların yasaklandığı anlaşılmaktadır. Bunları değerlendirdiğimiz zaman âyette kötülenen “tekâsür”, sırf dünyevî düşüncelerle evlat, mal, servet ve saire gibi çokluğu ile övünülebilen şeyleri aşırı bir tutkuyla durmadan çoğaltma yarışına girmek; bunların dinî ve uhrevî mesuliyetini hiç hesaba katmadan, helâl haram ayırımı yapmadan kendini daha çok kazanma hırsına kaptırmak; bununla başkalarına karşı böbürlenmektir.

“Nihâyet kabirleri ziyaret ettiniz” (Tekâsür 102/2) âyetine şu üç mâna verilebilir:

Birincisi; siz ölünceye kadar mal ve evlat çoğaltmakla oyalandınız. Buna göre “kabirleri ziyaret etmek”, “ölüp kabre gömülmek” demektir. Nitekim Şakîk-i Belhî (k.s.), bir mezarlığın kenarından geçerken ibretle bakar ve yanındakilere:

“–Buradakilerin çoğu dünyada iken aldandıklarının farkına vardılar...” der.

“–Niçin?” diye sorduklarında ise:

“–Onlar hayattayken malım var, mülküm var, evim var, bineğim var, akrabam var, bağım-bahçem var zannetmezler miydi? Ama şimdi siz de görüyorsunuz ki öyle değilmiş!..” diye cevap verir.

İknicisi; “Kabirleri ziyaret etmek”, kabirlerdeki ölüleri anmak, onların çokluğu ile bile övünmektir. Yani çoklukla övünme sizi o kadar oyaladı ki, ölüleri sayıp onlarla övünecek derecede aşırı gittiniz.

Üçüncüsü; “Kabirleri ziyaret ettiniz” demek, “fiilen kabirlere gittiniz” demektir. Nitekim bazı kimseler kabirlere gider, erkek akrabalarının kabirlerini göstererek, “İşte şu şu kabir bizimdir” demek suretiyle onlarla övünürlerdi.

Bu davranışlar Allah’ı tanımamanın ve âhirete inanmamanın bir neticesidir. İnsan yaptığının yanlış ve bunun âhirette hesabının zor olacağını “yakinî, kesin bir bilgiyle” bilse, aslâ böyle hatalara cür’et edemez. Bunları hemen terk eder.

عِلْمُ الْيَق۪ينِ  (ilmu’l-yakîn), “kesinlikle doğru olan aklî ve naklî delillerin ifade ettiği bilgi; gerçeğe tam uygun olan ve içinde en küçük bir şüphenin bulunmadığı bilgi” demektir. Allah, âhiret, hesap, cennet ve cehennem hakkında böyle bir bilgi, insanı elbette tüm yanlış hal ve hareketlerden uzaklaştıracak ve onu İslâm çerçevesinde güzel bir kulluk hayatına yönlendirecektir.

Gerçek şu ki: 

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tekâsür Sûresi Ayetler:

1 - 5 6 - 7 8

https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/furkan-suresinin-6-ayeti-ne-anlatiyor-199805-m.jpg
Furkân Suresinin 6. Ayeti Ne Anlatıyor?

Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-64-ayeti-ne-anlatiyor-199773-m.jpg
Nûr Suresinin 64. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-61-ayeti-ne-anlatiyor-199761-m.jpg
Nûr Suresinin 61. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-56-ayeti-ne-anlatiyor-199740-m.jpg
Nûr Suresinin 56. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-51-ayeti-ne-anlatiyor-199712-m.jpg
Nûr Suresinin 51. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-41-ayeti-ne-anlatiyor-199699-m.jpg
Nûr Suresinin 41. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...