Fussilet Sûresi
< 479 >
24. Cüz
“Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra da dosdoğru istikamet üzere olanlara ise melekler inerler ve “Korkmayın ve üzülmeyin,” derler. “Size vaad edilen Cennetle sevinin. ﴾30﴿ “Biz dünya hayatında da, âhirette de sizin dostunuzuz. Orada canınızın çektiği herşey vardır; orada istediğiniz herşey sizindir. ﴾31﴿ “Bu, çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olan Allah'tan bir ikramdır.” ﴾32﴿ Allah'a çağıran, güzel işler yapan ve “Ben Müslümanlardanım” diyen kimseden daha güzel sözlü kim var? ﴾33﴿ İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğe iyiliğin en güzeliyle karşılık ver. Bir de bakarsın, aranızda düşmanlık bulunan kişi sanki candan bir dost oluvermiştir. ﴾34﴿ Fakat buna ancak sabredenler erişir. Buna erişenler de büyük bir nasip sahibi olanlardır. ﴾35﴿ Şeytandan sana bir kışkırtma geldiğinde Allah'a sığın. Çünkü O herşeyi işiten, herşeyi bilendir. ﴾36﴿ Gece, gündüz, Güneş ve Ay da Onun âyetlerindendir. Siz ne Güneşe, ne de Aya secde etmeyin; bütün bunları yaratan Allah'a secde edin—eğer sadece Ona kulluk edecekseniz. ﴾37﴿ Eğer onlar bunu kibirlerine yediremeyecek olurlarsa, şu bir gerçek ki, Rabbinin katında bulunanlar gece gündüz usanmaksızın Onu tesbih ederler. ﴾38﴿
سُورَةُ فُصِّلَتْ
< ٤٧٩ >
الجزء٢٤
اِنَّ الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا تَتَنَزَّلُ عَلَيْهِمُ الْمَلٰٓئِكَةُ اَلَّا تَخَافُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَبْشِرُوا بِالْجَنَّةِ الَّت۪ي كُنْتُمْ تُوعَدُونَ ﴿٣٠﴾ نَحْنُ اَوْلِيَٓاؤُ۬كُمْ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِي الْاٰخِرَةِۚ وَلَكُمْ ف۪يهَا مَا تَشْتَه۪ٓي اَنْفُسُكُمْ وَلَكُمْ ف۪يهَا مَا تَدَّعُونَۜ ﴿٣١﴾ نُزُلًا مِنْ غَفُورٍ رَح۪يمٍ۟ ﴿٣٢﴾ وَمَنْ اَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَٓا اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ اِنَّن۪ي مِنَ الْمُسْلِم۪ينَ ﴿٣٣﴾ وَلَا تَسْتَوِي الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُۜ اِدْفَعْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذ۪ي بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِيٌّ حَم۪يمٌ ﴿٣٤﴾ وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا الَّذ۪ينَ صَبَرُواۚ وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا ذُو حَظٍّ عَظ۪يمٍ ﴿٣٥﴾ وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿٣٦﴾ وَمِنْ اٰيَاتِهِ الَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَالشَّمْسُ وَالْقَمَرُۜ لَا تَسْجُدُوا لِلشَّمْسِ وَلَا لِلْقَمَرِ وَاسْجُدُوا لِلّٰهِ الَّذ۪ي خَلَقَهُنَّ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ ۩ ﴿٣٧﴾ فَاِنِ اسْتَكْبَرُوا فَالَّذ۪ينَ عِنْدَ رَبِّكَ يُسَبِّحُونَ لَهُ بِالَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَهُمْ لَا يَسْـَٔمُونَ ﴿٣٨﴾

Önceki Sonraki


logo