(Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böyle, onlardan öncekilere ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka (ona da): “(O) bir sihirbazdır veya mecnundur!” dediler.﴾52﴿Bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (de aynı şeyi söylüyorlar)? Hayır! Onlar, bir azgınlar topluluğudur.﴾53﴿Artık onlardan yüz çevir; bu yüzden kınanacak bir kimse değilsin!﴾54﴿Yine de (Kur'ân ile) nasîhat et; çünki doğrusu nasîhat, mü'minlere fayda verir.﴾55﴿(Ben) cinleri ve insanları, ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım!﴾56﴿(Ben) onlardan bir rızık istemiyorum; beni doyurmalarını da istemiyorum.﴾57﴿Şübhesiz ki Rezzâk (çokça rızık veren), kuvvet sâhibi, Metîn (aslâ sarsılmaz) olan ancak Allah'dır.﴾58﴿Onun için muhakkak ki o zulmedenlerin (geçmiş) arkadaşlarının nasîbi gibi(azabdan) bir nasibleri vardır; artık benden (onu) acele istemesinler!﴾59﴿İşte va'd olunup durdukları o günlerinden dolayı o kâfirlerin vay hâline!﴾60﴿
Tûr Sûresi
Yemîn olsun Tûr (dağın)a!﴾1﴿2,3. Ve yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitâb'a (Kur'ân'a)!﴾2﴿2,3. Ve yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitâb'a (Kur'ân'a)!﴾3﴿Ve (gökte meleklerin tavâf ettiği) Beyt-i Ma'mûr'a!﴾4﴿Ve yükseltilmiş tavana (göğe)!﴾5﴿6,7,8. Ve tutuşturulmuş denize (yemîn olsun) ki, şübhesiz Rabbinin azâbı elbette vâki'(olacak)tır; onun için hiçbir def' edici yoktur!﴾6﴿6,7,8. Ve tutuşturulmuş denize (yemîn olsun) ki, şübhesiz Rabbinin azâbı elbette vâki'(olacak)tır; onun için hiçbir def' edici yoktur!﴾7﴿6,7,8. Ve tutuşturulmuş denize (yemîn olsun) ki, şübhesiz Rabbinin azâbı elbette vâki'(olacak)tır; onun için hiçbir def' edici yoktur!﴾8﴿O gün gök, bir çalkanışla çalkanır!﴾9﴿Ve dağlar, bir yürüyüşle yürüyüverir!﴾10﴿Artık yalanlayanların o gün vay hâline!﴾11﴿O kimseler ki, onlar (bâtıl) bir dalış içinde oynayıp dururlar.﴾12﴿O gün (onlar), Cehennem ateşine şiddetli bir itilişle itilip kakılırlar!﴾13﴿(Kendilerine denilir ki:) “İşte kendisini yalanlayıp durduğunuz ateş, budur!”﴾14﴿