“Yine de ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis daima kötülüğe sevk eder—Rabbimin merhamet ettikleri müstesna. Rabbim ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”﴾53﴿Hükümdar “Onu bana getirin, kendime danışman yapayım” dedi. Onunla konuşunca da “Bundan böyle sen bizim yanımızda yüksek mevki sahibi, güvenilir birisin” dedi.﴾54﴿Yusuf “Ülkenin hazinelerine beni memur et,” dedi. “Ben bu işi bilen ve hazineyi koruyacak bir kimseyim.”﴾55﴿Böylece Yusuf'u o ülkede yerleştirdik. Öyle ki, dilediği yerde kalıyor, dilediği gibi yönetiyordu. Biz dilediğimizi rahmetimizden böyle nasiplendirir ve iyilik yapanların ödülünü de asla zayi etmeyiz.﴾56﴿Âhiret ödülü ise, iman eden ve sakınanlar için daha da hayırlıdır.﴾57﴿Derken Yusuf'un kardeşleri geldiler. Yanına girdiklerinde Yusuf onları hemen tanıdı; onlar ise kendisini tanımamıştı.﴾58﴿Erzaklarını hazırlayınca, Yusuf onlara dedi ki: “Bir dahaki sefere baba-bir kardeşinizi de getirin. Görmüyor musunuz, ben ölçeği tastamam veriyorum ve misafir ağırlayanların hayırlısıyım.﴾59﴿“Onu getirmezseniz artık benden size erzak yok; sakın yanıma yaklaşmayın.”﴾60﴿Onlar “Onu babasından isteyeceğiz; herhalde getirmenin bir yolunu buluruz” dediler.﴾61﴿Yusuf memurlarına “Onların erzak bedellerini yüklerinin içine koyun,” dedi. “Belki evlerine döndüklerinde fark ederler de tekrar erzak almaya gelirler.”﴾62﴿Babalarının yanına döndüklerinde, “Baba, artık bize erzak verilmeyecek,” dediler. “Kardeşimizi de bizimle gönder ki erzak alalım. Biz ona göz kulak oluruz.”﴾63﴿