Tarafımızdan bir rahmet ve (selîm) akıl sâhibleri için bir ibret olmak üzere ona(Eyyûb'a) hem âilesini hem de onlarla berâber bir mislini daha bağışladık. ﴾43﴿
(Ona:) “Eline bir demet sap al da onunla (zevcene) vur ve yemînini bozma!”(dedik). Gerçekten biz onu sabırlı bir kimse olarak bulduk. (O) ne iyi kuldu! Hakikaten o, dâimâ (Allah'a) yönelen bir kimse idi. ﴾44﴿
(Ey Habîbim!) Kuvvet ve basîret sâhibi kullarımız İbrâhîm'i, İshâk'ı ve Ya'kub'u da an! ﴾45﴿
Çünki biz onları, hâlis (bir haslet) olan âhiret düşüncesiyle ihlâslı (kimseler) kıldık. ﴾46﴿
Gerçekten de onlar, bizim katımızda elbette seçilmişlerden, en hayırlı kimselerdendir. ﴾47﴿
İsmâîl'i, Elyesa'ı ve Zülkifl'i de an! Hepsi de en hayırlı kimselerdendir. ﴾48﴿
49,50. Bu, (onları güzel) bir yâd etmedir! Şübhesiz ki takvâ sâhibleri için, gerçekten güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olan Adn Cennetleri vardır. ﴾49﴿
49,50. Bu, (onları güzel) bir yâd etmedir! Şübhesiz ki takvâ sâhibleri için, gerçekten güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olan Adn Cennetleri vardır. ﴾50﴿
Orada (o gün artık tahtlar üzerinde) yaslanmış kimselerdir; orada (dilediklerinden)birçok meyveler ve içecekler isterler. ﴾51﴿
Yanlarında da (kocalarından) başkasına bakmayan aynı yaşta olan (zevce)ler vardır. ﴾52﴿
(İşte) bu, hesab günü için va'd edilmekte olduğunuz şeylerdir. ﴾53﴿
Şübhesiz ki bu, gerçekten bizim (verdiğimiz) rızkımızdır; onun tükenmesi yoktur. ﴾54﴿
55,56. Bu (böyledir)! Şübhesiz ki azgınlar için de elbette kötü dönüş yeri, Cehennem vardır; oraya girerler. Artık o ne kötü yataktır! ﴾55﴿
55,56. Bu (böyledir)! Şübhesiz ki azgınlar için de elbette kötü dönüş yeri, Cehennem vardır; oraya girerler. Artık o ne kötü yataktır! ﴾56﴿
Bu (böyledir!) İşte tatsınlar onu; bir kaynar su ve bir irin! ﴾57﴿
Ve bunun şeklinden başka çeşit çeşit (azablar) vardır. ﴾58﴿
(Azgınların elebaşlarına:) “İşte bunlar, sizinle berâber körü körüne (ateşe) girecek bir topluluktur” (denilir). (Fakat reisler:) “Onlar rahat yüzü görmesin! Çünki onlar (kendileri hak ettiği için) ateşe gireceklerdir” (derler). ﴾59﴿
(O elebaşlarına uyanlar ise:) “Hayır! (Asıl) siz rahat yüzü görmeyin! Bunu bizim başımıza siz takdîm ettiniz (siz getirdiniz). Artık o ne kötü karargâhtır!” derler. ﴾60﴿
(Yine onlar:) “Rabbimiz! Bunu bizim başımıza kim takdîm etti (getirdi) ise, artık ona ateşteki azâbı bir kat daha artır!” derler. ﴾61﴿