Fakat (kavmi) onu yalanladılar; artık şübhesiz ki onlar, elbette (o gün Cehennemde) hazır bulundurulacak olan kimselerdir. ﴾127﴿
Ancak Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnâ. ﴾128﴿
Sonraki (ümmet)ler içinde ona da (iyi bir nâm) bıraktık. ﴾129﴿
İlyâs'a selâm olsun! ﴾130﴿
Doğrusu biz, iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. ﴾131﴿
Çünki o bizim mü'min kullarımızdandır. ﴾132﴿
Şübhesiz ki Lût da elbet peygamberlerdendir. ﴾133﴿
Hani (kavmini helâk ederken) onu ve bütün âilesini kurtarmıştık. ﴾134﴿
Ancak geride kalan (isyankâr)lar arasında bulunan bir kocakarı hâriç. ﴾135﴿
Sonra o diğerlerini helâk ettik. ﴾136﴿
137,138. (Ey Mekkeliler!) Elbette siz de sabaha ulaşan kimseler iken ve geceleyin doğrusu onlar(ın harâb olmuş yerlerin)e uğruyorsunuz. Hiç akıl erdirmez misiniz? ﴾137﴿
137,138. (Ey Mekkeliler!) Elbette siz de sabaha ulaşan kimseler iken ve geceleyin doğrusu onlar(ın harâb olmuş yerlerin)e uğruyorsunuz. Hiç akıl erdirmez misiniz? ﴾138﴿
Muhakkak ki Yûnus da elbette peygamberlerdendir. ﴾139﴿
Hani (o), dolu gemiye kaçmıştı. ﴾140﴿
Nihâyet (gemidekilerle birlikte) kur'a çekti de, kaybedenlerden oldu. ﴾141﴿
Derken o (kendi kendini) kınayan bir kimse olduğu hâlde balık onu yuttu. ﴾142﴿
143,144. Fakat gerçekten o, tesbîh edenlerden olmasaydı, mutlaka (insanların)diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı. ﴾143﴿
143,144. Fakat gerçekten o, tesbîh edenlerden olmasaydı, mutlaka (insanların)diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı. ﴾144﴿
Bunun üzerine kendisi hasta bir hâlde iken onu (ağaçsız bir) alana attık. ﴾145﴿
Ve üzerine (gölge yapması ve ondan beslenmesi için) kabak (cinsin)den bir ağaç bitirdik. ﴾146﴿
Ve onu yüz bin (kişilik bir topluluğ)a veya (daha da) artmakta olanlara(peygamber olarak) gönderdik. ﴾147﴿
Sonunda îmân ettiler de onları bir zamâna kadar (dünya ni'metlerinden)faydalandırdık. ﴾148﴿
(Ey Resûlüm!) Şimdi sor onlara: “Kızlar Rabbinin de, oğullar onların mı?” ﴾149﴿
Yoksa melekleri dişiler olarak yarattık da, onlar (buna) şâhid olan kimseler miydi? ﴾150﴿
151,152. Dikkat edin! Muhakkak ki onlar, iftirâları yüzünden “Allah doğurdu” diyorlar; şübhe yok ki onlar gerçekten yalancıdırlar. ﴾151﴿
151,152. Dikkat edin! Muhakkak ki onlar, iftirâları yüzünden “Allah doğurdu” diyorlar; şübhe yok ki onlar gerçekten yalancıdırlar. ﴾152﴿
(O,) kızları oğullara tercih mi etmiş? ﴾153﴿
فَكَذَّبُوهُ فَاِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَۙ ﴿١٢٧﴾
اِلَّا عِبَادَ اللّٰهِ الْمُخْلَص۪ينَ ﴿١٢٨﴾
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْاٰخِر۪ينَ ﴿١٢٩﴾
سَلَامٌ عَلٰٓى اِلْيَاس۪ينَ ﴿١٣٠﴾
اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ ﴿١٣١﴾
اِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِن۪ينَ ﴿١٣٢﴾
وَاِنَّ لُوطًا لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ ﴿١٣٣﴾
اِذْ نَجَّيْنَاهُ وَاَهْلَهُٓ اَجْمَع۪ينَۙ ﴿١٣٤﴾
اِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِر۪ينَ ﴿١٣٥﴾
ثُمَّ دَمَّرْنَا الْاٰخَر۪ينَ ﴿١٣٦﴾
وَاِنَّكُمْ لَتَمُرُّونَ عَلَيْهِمْ مُصْبِح۪ينَۙ ﴿١٣٧﴾
وَبِالَّيْلِۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ۟ ﴿١٣٨﴾
وَاِنَّ يُونُسَ لَمِنَ الْمُرْسَل۪ينَۜ ﴿١٣٩﴾
اِذْ اَبَقَ اِلَى الْفُلْكِ الْمَشْحُونِۙ ﴿١٤٠﴾
فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ الْمُدْحَض۪ينَۚ ﴿١٤١﴾
فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُل۪يمٌ ﴿١٤٢﴾
فَلَوْلَٓا اَنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُسَبِّح۪ينَۙ ﴿١٤٣﴾
لَلَبِثَ ف۪ي بَطْنِه۪ٓ اِلٰى يَوْمِ يُبْعَثُونَ ﴿١٤٤﴾
فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَٓاءِ وَهُوَ سَق۪يمٌۚ ﴿١٤٥﴾
وَاَنْبَتْنَا عَلَيْهِ شَجَرَةً مِنْ يَقْط۪ينٍۚ ﴿١٤٦﴾
وَاَرْسَلْنَاهُ اِلٰى مِائَةِ اَلْفٍ اَوْ يَز۪يدُونَۚ ﴿١٤٧﴾
فَاٰمَنُوا فَمَتَّعْنَاهُمْ اِلٰى ح۪ينٍۜ ﴿١٤٨﴾
فَاسْتَفْتِهِمْ اَلِرَبِّكَ الْبَنَاتُ وَلَهُمُ الْبَنُونَۙ ﴿١٤٩﴾
اَمْ خَلَقْنَا الْمَلٰٓئِكَةَ اِنَاثًا وَهُمْ شَاهِدُونَ ﴿١٥٠﴾
اَلَٓا اِنَّهُمْ مِنْ اِفْكِهِمْ لَيَقُولُونَۙ ﴿١٥١﴾
وَلَدَ اللّٰهُۙ وَاِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ ﴿١٥٢﴾
اَصْطَفَى الْبَنَاتِ عَلَى الْبَن۪ينَۜ ﴿١٥٣﴾
