Fecr Sûresi
< 592 >
30. Cüz
Orada var akan bir kaynak... ﴾12﴿ Orada var yüksek tahtlar, ﴾13﴿ (Önlerine) konmuş bardaklar, ﴾14﴿ Dizilmiş yastıklar, ﴾15﴿ Ve serilmiş âla döşemeler... ﴾16﴿ (O kâfirler, ibret gözü ile) hâlâ bakmazlar mı deveye, nasıl yaratılmış? (Kudret ve ilmimize delâlet eden eserleri onda görmezler mi)? ﴾17﴿ Göğe bakmazlar mı, nasıl yükseltilmiş? ﴾18﴿ Dağlara bakmazlar mı, nasıl dikilmiş? ﴾19﴿ Yere de bakmazlar mı, nasıl döşenmiş? ﴾20﴿ Artık sen (Ey Rasûlüm, deliller göstererek) nasihat et. Sen ancak bir öğüd vericisin. ﴾21﴿ Sen, onlar üzerine bir zorlayıcı değilsin. ﴾22﴿ Ancak (öğüdden sonra) yüz çeviren ve (Allah'ı) inkâr eden (var ya), ﴾23﴿ Allah onu, en büyük azabla azablandıracaktır. ﴾24﴿ Muhakkak ki, onların dönüşleri bizedir. ﴾25﴿ Sonra onların hesablarını görmek de yalnız bize aiddir. ﴾26﴿
Fecr Sûresi
Kasem olsun sabaha, ﴾1﴿ (Zi'l-Hicce ayından ilk) on geceye, ﴾2﴿ (Yaratılan bütün eşyadan) çifte ve teke, ﴾3﴿ Geçib gittiği zaman geceye ki, ﴾4﴿ Muhakkak bunlarda, akıl sahibi bir kimse için, bir ikna kuvveti vardır (ki inkârcılar azaba uğratılacaklardır). ﴾5﴿ Görmedin mi, Rabbin nasıl (azab) etti (Hûd peygamberin kavmi) Âd'a: ﴾6﴿ O direk gibi (uzun boylu insanlardan ibaret) İrem kavmine? ﴾7﴿ Öyle bir kavim ki, memleketler içinde (boy ve kuvvetçe), onun gibisi yaratılmamıştı. ﴾8﴿ (Nasıl azab etti) vadilerde kayaları oyan (ve böylece şehirler kuran) Semûd'a? ﴾9﴿ Kalabalık ordu sahibi Firavun'a? ﴾10﴿ Bunlar o kimselerdi ki, memleketlerde azgınlık etmişlerdi. ﴾11﴿ Böylece oralarda fesadı çoğaltmışlardı. ﴾12﴿ Onun için rabbin de üzerlerine bir azab kamçısı yağdırıverdi. ﴾13﴿ Şüphesiz ki Rabbin, (kullarının bütün yaptıklarını görüb) gözetleyendir. ﴾14﴿
سُورَةُ الْفَجْرِ
< ٥٩٢ >
الجزء٣٠
ف۪يهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌۢ ﴿١٢﴾ ف۪يهَا سُرُرٌ مَرْفُوعَةٌۙ ﴿١٣﴾ وَاَكْوَابٌ مَوْضُوعَةٌۙ ﴿١٤﴾ وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌۙ ﴿١٥﴾ وَزَرَابِيُّ مَبْثُوثَةٌۜ ﴿١٦﴾ اَفَلَا يَنْظُرُونَ اِلَى الْاِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ۠ ﴿١٧﴾ وَاِلَى السَّمَٓاءِ كَيْفَ رُفِعَتْ۠ ﴿١٨﴾ وَاِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ۠ ﴿١٩﴾ وَاِلَى الْاَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ۠ ﴿٢٠﴾ فَذَكِّرْ اِنَّمَٓا اَنْتَ مُذَكِّرٌۜ ﴿٢١﴾ لَسْتَ عَلَيْهِمْ بِمُصَيْطِرٍۙ ﴿٢٢﴾ اِلَّا مَنْ تَوَلّٰى وَكَفَرَۙ ﴿٢٣﴾ فَيُعَذِّبُهُ اللّٰهُ الْعَذَابَ الْاَكْبَرَۜ ﴿٢٤﴾ اِنَّ اِلَيْنَٓا اِيَابَهُمْۙ ﴿٢٥﴾ ثُمَّ اِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ ﴿٢٦﴾
سُورَةُ الْفَجْرِ
وَالْفَجْرِۙ ﴿١﴾ وَلَيَالٍ عَشْرٍۙ ﴿٢﴾ وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِۙ ﴿٣﴾ وَالَّيْلِ اِذَا يَسْرِۚ ﴿٤﴾ هَلْ ف۪ي ذٰلِكَ قَسَمٌ لِذ۪ي حِجْرٍۜ ﴿٥﴾ اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍۙۖ ﴿٦﴾ اِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِۙۖ ﴿٧﴾ اَلَّت۪ي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِۙۖ ﴿٨﴾ وَثَمُودَ الَّذ۪ينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِۙۖ ﴿٩﴾ وَفِرْعَوْنَ ذِي الْاَوْتَادِۙۖ ﴿١٠﴾ اَلَّذ۪ينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِۙۖ ﴿١١﴾ فَاَكْثَرُوا ف۪يهَا الْفَسَادَۙۖ ﴿١٢﴾ فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍۙۖ ﴿١٣﴾ اِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِۜ ﴿١٤﴾

Önceki Sonraki


logo