Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allah'a ve Resûlüne (gönülden) îmân etmişlerdir; ictimâî bir iş için onunla (peygamberle) berâber bulundukları zaman, ondan izin almadan(işlerini bahâne ederek) gitmezler!(Ey Resûlüm!) Gerçekten o senden izin isteyenler var ya, işte onlar, Allah'a ve Resûlüne îmân edenlerdir. Öyle ise bazı işleri için senden izin istediklerinde, artık içlerinden dilediğine izin ver ve (daha hayırlı olanı özürle de olsa terk ettiklerinden) ken dileri için Allah'dan mağfiret dile! Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışla yan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.﴾62﴿(Ey mü'minler!) Peygamberin çağırmasını, kendi aranızda herhangi birinizin diğerini çağırması gibi tutmayın! Allah, içinizden birbirinin arkasına gizlenerek azar azar sıvışıp gidenleri muhakkak biliyor. O'nun emrine muhâlif hareket edenler, artık başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine (pek) elemli bir azâbın uğramasından sakınsın(lar)!﴾63﴿Dikkat edin! Şübhesiz ki göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. (O,) sizin ne hâlde olduğunuzu gerçekten biliyor. O'na döndürülecekleri gün ise, yaptıklarını artık onlara bildirecektir. Çünki Allah, herşeyi hakkıyla bilendir.﴾64﴿
Furkan Sûresi
Âlemlere bir korkutucu (bir uyarıcı) olsun diye, Furkan'ı (hak ile bâtılı ayıran Kur'ân'ı) kuluna indiren (Allah) ne yücedir!﴾1﴿O (Allah) ki, göklerin ve yerin mülkü O'nundur; ne bir çocuk edinmiştir, ne de mülkünde bir ortağı olmuştur; herşeyi yaratıp onu (maslahatına en uygun bir şekilde)ta'yîn ederek takdîr etmiştir.﴾2﴿