«Bağışlanma dileyin ki üzerinize bol bol yağmur yağdırsın.» ﴾11﴿
«Mallarınızı, evlatlarınızı çoğaltsın, size bağlar, bahçeler versin, sizin için ırmaklar akıtsın.» ﴾12﴿
«Size ne oluyor ki, Allah’ı tanımıyor, O’nun büyüklüğünden korkmuyorsunuz?» ﴾13﴿
«Oysa O’dur sizi merhale merhale, şekilden şekle geçirerek yaratan!» ﴾14﴿
«Hem görmez misiniz, Allah yedi göğü nasıl birbiriyle tam uyumlu, mükemmel bir ölçüyle ayarlanmış tabakalar hâlinde yaratmış?» ﴾15﴿
«O gökler içinde ayı yansıyan bir nûr, güneşi de bir ışık kaynağı yapmış.» ﴾16﴿
«Allah sizi de yerden bitki bitirircesine bitirip büyüttü.» ﴾17﴿
«Sonra sizi tekrar toprağa döndürecek ve yeniden diriltip tekrar oradan çıkaracaktır.» ﴾18﴿
«Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi gibi döşedi.» ﴾19﴿
«Onun geniş yollarında, dağları vâdileri arasında yürüyüp gidesiniz diye.»” ﴾20﴿
Nûh dedi ki: “Rabbim! Bunlar bana karşı geldiler; malı da çocukları da kayıplarını artırmaktan başka bir şeye yaramayan kimselerin peşine düştüler.” ﴾21﴿
“Dâvetimi engellemek için büyük büyük tuzaklar kurdular.” ﴾22﴿
“«Sakın ha ilâhlarınızdan vazgeçmeyin. Hele hele Vedd’i, Suva’ı, Yeğûs’u, Yeûk’u ve Nesr’i asla bırakmayın!» dediler.” ﴾23﴿
“Böylece pek çoklarını şaşırtıp saptırdılar. Sen de o zâlimlerin şaşkınlığını artır ya Rabbi!” ﴾24﴿
Böylece günahları yüzünden tûfanda boğuldular, peşinden cehenneme tıkıldılar! Kendilerini Allah’ın azabından koruyacak bir tek yardımcı bile bulamadılar. ﴾25﴿
Nûh dedi ki: “Rabbim! Yeryüzünde dolaşan bir tek kâfir bile bırakma!” ﴾26﴿
“Bırakacak olursan, onlar senin kullarını yoldan çıkarırlar ve ancak kendileri gibi ahlâksız, günahkâr ve azılı kâfir nesiller yetiştirirler.” ﴾27﴿
“Rabbim! Beni, anne-babamı, mü’min olarak evime girenleri, bütün mü’min erkeklerle mü’min kadınları bağışla! Zâlimlerin ise ancak helâkini artır! Köklerini kurut!” ﴾28﴿